Rusya merkezli Kaspersky Lab ve araştırma şirketi Toluna tarafından bir süre önce gerçekleştirilen global bir araştırma, 10 kişiden 8’inin herkesin kişisel alanı olması gerektiğini kabul etmesine rağmen insanların aşırı paylaşıma meyilli olduğunu ve kişisel bilgileri konusunda dikkatli olmadıklarını göstermiştir.
Sevgililer ve eşler dijital ortamda kullandıkları şifreleri birbirleriyle paylaşıyor.
Araştırmada, katılımcıların dörtte birinin eşlerinin cihazında özel nitelikteki materyallere (mesajlar, fotoğraflar, videolar) sahip olduğunu ve bazılarının, eşleriyle finansal ve ticari verilerini paylaştığını göstermektedir. Ayrılıktan sonra bu tür materyaller ve veriler, olası bir düşmanın elinde kalacaktır.
Aniden terk edilen bir sevgili, intikam almak isteyebilir. Bu sebeple katılımcıların yüzde 12’si, partnerlerinin özel bilgilerini herkesle paylaşmış veya paylaşmayı düşündüğünü kabul etmiştir. Aynı şekilde birçok katılımcı, partnerlerinin elektronik cihazlarını bozmayı denemiştir. Yaklaşık her 5 kişiden biri, ayrılıktan sonra eski eşini sosyal medya hesaplarından izlemeye devam etmektedir. Unutkanlık veya tembellik nedeniyle şifrelerin değiştirilmemesi bunu kolaylaştırır. Ayrıca, eşlerin ayrılan katılımcıların yüzde 10’u, muhtemelen duygusal bir çılgınlık anında eski eşlerinin parasını internette harcadığını kabul etmiştir.
Eski eşlerini cezalandırmak isteyen kişiler çoğunlukla erkektir. Erkeklerin yaklaşık yüzde 17’si, ayrılıktan sonra eski eşleriyle ilgili özel bilgileri paylaşır ve yine erkeklerin neredeyse yüzde 17’si, eski partnerlerinin kişisel verilerinden faydalanmaya çalışır. Kadınlardaysa bu oranlar, sırasıyla yüzde 7 ve yüzde 8’dir. Ancak eski partnerlerle ilgili casusluk yapmak daha çok (küçük bir farkla) kadınlara özgüdür. Kadınların üçte biri, casusluk yaptığını kabul ederken erkeklerde bu oran yüzde 28’dir. Aynı zamanda kadınlar, eski ilişkileriyle ilgili her şeyi cihazlarından silmeye daha meyillidir.