Türkiye yılda tükettiği elektriğin iki katını rüzgardan üretme potansiyeline sahip bir ülke. Üstelik bu durum sadece kara için geçerli. Danimarka’daki gibi denizde rüzgar santralleri kurulursa bu sayı daha da artmakta.(Danimarka’nın rüzgar çiftliklerinde o kadar çok rüzgar enerjisi üretildi ki sadece ülkenin elektrik ihtiyacı karşılanmakla kalmadı, diğer ülkelere ihraç edildi)
Son zamanda bu konuda büyük bir artış olmasına rağmen bu potansiyelin yüzde 5’ine bile ulaşılamadı.
Türkiye’de mevcut hidrolik enerjinin yarısından azı, rüzgar ve jeotermal enerjinin çok azı kullanılıyor.
Türkiye, Doğalgazın yaklaşık yüzde 55’ini Rusya, yaklaşık yüzde 18’ini İran’dan alıyor. Elektrik santrallerinde kullanılan ithal 30 milyon ton kömürün de yüzde 50’den fazlası Rusya’dan getirilmekte.