Türkiye’de Zihinsel Engelli Çocukların Eğitimi Özellikleri

Türkiye’de zihinsel engellilik durumu tek bir boyutta, zekada gerilik olarak ele alınmaktadır. En azından uygulamadaki durum böyle.

Zihinsel engellilerin büyük çoğunluğunu hafif derecede olanlar oluşturmaktadır. Bu gruba giren çocukların farkedilmeleri çoğu kez ilköğretim öncesinde mümkün olamamaktadır. Çünkü bu çocuklar okul öncesi dönemde yaşıtlarından farklı davranışlar göstermemektedirler ya da gösterdikleri farklılıklar çok azdır, dolayısıyla gözden kaçmaktadırlar. Ancak okula başlandığında yaşanan yoğun okuma-yazma ve akademik öğrenme yaşantıları, bu çocuklar ile yaşıtları arasındaki farkı daha açık bir biçimde ortaya koymaktadır.

Türkiye’de zihin engelli çocukların tanılanmaları ve uygun özel eğitim ortamlarına yerleştirilmelerinden illerde bulunan rehberlik ve araştırma merkezleri sorumludur. Rehberlik ve araştırma merkezleri genellikle okullarda yaptığı taramalarla bu çocukları belirler. Bu gruptaki çocukların çok azını anne babası elinden tutup rehberlik ve araştırma merkezine getirir.

Bu işleyişle ilgili olarak, rehberlik ve araştırma merkezlerinin olanaklarının sınırlı olması, bu nedenle her okula ulaşılamaması, zihin engellilik durumunun belirlenmesinde yalnızca zeka bölümü puanının dikkate alınması, yapılan taramalarda görüşlerine başvurulan öğretmenlerin bu konuda yeterince bilgi sahibi olmamaları, sıklıkla eleştirilmektedir.

Gerilik durumları orta ve ağır derecede olan zihin engelli çocuklar çoğu kez okul öncesinde farkına varılırlar. Çünkü yaşıtları ile aralarında gözle görülebilecek ciddi farklılıklar vardır.

Son 10 ila 15 yıl içerisinde kaydedilen olumlu gelişmelere rağmen ortaya iç açıcı bir tablo çıkmamaktadır. İlköğretim çağındaki zihin engelli çocukların ancak yüzde 5’ine özel eğitim olanakları sağlanabilmekte.

Zihinsel engellilik durumları hafif derecede olan çocuklar genellikle normal okulların bünyesinde olan özel eğitim sınıflarına yerleştirilmektedir. Bu sınıflarda özel eğitim programları uygulanmaktadır. Mezun olan öğrenciler o bölgede varsa çıraklık düzeyinde eğitim veren 4 yıllık meslek okullarına devam etmektedirler. Bu okulların sayısı 30’u aşmıştır.

Ancak gerekli destek hizmetlerinin sağlanmasında ciddi problemler vardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir