27 Mart 2016 gününden itibaren uygulanmaya başlanan ve yıl boyu kullanılan yaz saati uygulamasına Danıştay Dava İdareleri Kurulu’ndan durdurma kararı geldi.
Kararın gerekçesi olarak Bakanlar Kurulu’na verilen yetkinin bir kez uygulanabileceği ve süreklilik arz edecek şekilde bir yetki verilmediği belirtildi.
Yaz saati uygulaması sürekli uygulandıktan sonra elektrik tüketim araştırması yapıldı.
TEİAŞ’ın elektrik tüketim istatistikleri baz alınarak yapılan araştırmada; 2016’da ilk kez elektrik tüketimi 2015’in Kasım ayına göre yüzde 6,5 oranında artış göstererek 22,7 milyar kilowatt saat ile son 5 yılın en yüksek düzeyine ulaştığı tespit edildi.
Elektrik Mühendisleri Odası, enerjinin verimli kullanımı açısından Türkiye’de en uygun noktanın Ordu-Fatsa’dan geçen GMT+2:30, 37.5 derece Doğu meridyeni ve yaz saati uygulamasında da GMT+3:30 diliminin seçilmesinin tasarruf sağlayacağını açıkladı.
Belirtilen noktalar Türkiye’nin her iki ucuna göre yaklaşık aynı mesafede. Böylece tüm Türkiye’de daha dengeli ve eşit bir aydınlatma ihtiyacı oluşacak.
Türkiye’de ulusal saat dilimi; kışa denk gelen 5 ayda (Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ve Mart) İzmit GMT+2, 30 derece Doğu meridyeni, yaza denk gelen 7 ay (Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim) boyunca da Iğdır GMT+3, 45 derece Doğu meridyeni olarak uygulanmaktaydı.
Elektrik Mühendisleri Odası, Türkiye’nin boşa enerji tüketiminin önüne geçmek, cari açık üzerinde olumsuz etkiye sahip olan enerji yükünü artırmamak, vatandaşların cebini yakan elektrik faturalarının kabarmasını önlemek için yaz ve kış saati uygulamasının, saat dilimleri yeniden belirlenerek düzenlenmesini istiyor.
Geçen yıl kış aylarında Yaz saati uygulaması nedeniyle bakanlığa günde ortalama 40-50 şikayet gelirken öğrencilerin çoğu ilk derste uyku sorunu yaşadığı öğretmenler de gün aydınlanmadığı için ilk derslerden verim alamadığını belirtiyordu.