Şeker Depresyona Neden Olurken Çocukları Hırçın Yapıyor
Türkiye’de yıllık tüketimi 25 kiloyu geçmekte olan şekerin zararları bilinenden daha fazla.
Obezite ve kanser gibi çok sayıda hastalık için risk oluşturan rafine şeker, fazla tüketildiğinde psikolojik tepkilere de yol açıyor.
Şeker ihtiyacı patates, ekmek, süt, pirinç, baklagiller ve meyvelerde doğal olarak bulunur. Bu nedenle şekeri vücuda almak için mecburen beyaz rafine şekeri tüketmek zorunda değiliz.
Eski dönemlerde şeker ihtiyacı hurma, üzüm, elma gibi tatlı meyvelerin sularının sıkılmasıyla karşılanırdı.
Fazla şeker tüketimi, özellikle çocuklarda dikkat dağınıklığı, moral dengesizliği, hırçınlık gibi bozukluklara neden oluyor.
Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel şunları belirtti:
Vücudumuz, fazla miktarda rafine şeker tüketiminin oluşturduğu fizyolojik tepkileri dengelemek için hormon salgılar. Oluşan bu hormonal tepki de ruh hali değişimlerine, yorgunluğa hatta depresyona neden olabilir ya da seviyesini artırabilir.
Yapılan beslenme araştırmalarına göre, günlük gereksinimlerin yaklaşık 3’te 2’sinin şeker, un ve yağlardan karşılandığı bilinmekte ancak bu üç kaynağın kullanımı konusunda dikkatli olunmazsa obeziteden kansere kadar uzanan geniş bir risk dizisi belirecektir.
Rafine şeker kullanılarak imal edilen kek, sos, reçel, içeceklerin emilimi çabuktur yani kana hızlı karışırlar. Halbuki tahıl, sebze ve meyvelerden oluşan doğal şeker esaslı gıdaların kana karışması daha uzun sürede olur. Sağlıklı beslenmede kan şekerinin ani iniş çıkışına olanak verilmemesi gerekir.
İnsan vücudu, fazla miktarda rafine şeker tüketiminin oluşturduğu fizyolojik tepkileri dengelemek için hormon salgılar. Oluşan bu hormonal tepki de ruh hali değişimlerine, yorgunluğa ve depresyonun diğer semptomlarına neden olabilir veya seviyesini artırabilir. Çocukların tükettiği fazla miktardaki rafine şeker kaynaklı besinler de dikkat dağınıklığı, moral dengesizliği, hırçınlık gibi bozukluklara yol açabilmektedir.