İnsanlar, iletişim halindeyken kelimelerin ön planda olduğunu düşünür. Ancak iletişimin üçte ikisi sözel olmayan ve bedensel tepkilerle sağlanır.
Kişilerarası iletişim sırasında verilen bedensel tepkilerden fiziksel ve ruhsal yakınlığı en çok sağlayan şey gülmektir. Gülmek veya kahkaha atmak yüz, ses ve bedenimizi aynı anda çalıştırır. Yüz mimiklerimizde oluşan ufak ama etkisi büyük harekete ses ve beden tepkileri de eklenir.
Yüzünüzdeki 17 kası daha çok kullanmanızla yani daha fazla gülmenizle hayatınızda çok şeyler değişecek. Bu nedenle hayatınıza bolca kahkaha katın, çevrenizdeki insanların da size eşlik ettiğini göreceksiniz.
Türkiye’de her gün yaşanan olumsuzlukları bir kenara bırakıp kahkaha atmanın en basit yolu komedi dizi, film ve tiyatroları seyretmektir.
Van Hoof, insanların dişlerini göstererek gülmelerinin arkadaşlık yakınlığını ve gülerken ağzın açılmasının (özellikle bu harekete ses eşlik ettiğinde) ise mutluluğu arttırdığını kanıtlamıştır. Bu tarz gülümseme de ancak içten gelen saf kahkahayla oluşabilir. Aynı zamanda bu içten kahkahanın oluşması için çevresel ve içsel koşulların olumlu olmasına ihtiyaç vardır. Döngüsel olarak, atılan her saf kahkaha da bu koşulları daha pozitif kılar.
Bir olaya, duruma veya söze kendi kendimize gülebilir ya da sadece aynadaki yansımamıza gülümseyebiliriz. Ama aslında gülmek paylaştıkça çoğalır ve bulaşıcıdır. Kişilerarası manevi bir bağlantı sağlar ve güldüğümüz zaman çoğunlukla karşımızdaki kişi de bize eşlik eder. Bu eşlik etme ve birlikte gülme ortak duygusal bir yakınlık doğurur. Yapılan araştırmalara göre odada gülen bir kişi olduğu zaman kişilerin genellikle daha çok güldükleri bulunmuştur. Kişilerin kahkahalarını paylaşacakları bir kişi olmayınca daha az güldükleri kanıtlanmıştır. Komedi dizilerinde de gülme efektinin kullanılmasının nedeni budur. Yani gülmek sosyal ilişkilerimize ve kişilerle olan yakınlığımıza katkı sağlar.
Gülmenin etkilerini sadece ilişkilerimizde değil, kendimizde de gözlemleyebiliriz. Gülmek rahatlamamıza yardım eder, stres seviyemizi azaltır ve mutluluk hormonu olarak da bilinen endorfinin daha fazla salgılanmasını sağlar. Kahkaha atmak içinde bulunduğumuz durum ve olaylara farklı bakış açılarıyla ve daha uzaktan bakabilmemizi sağlar. Bu sayede strese neden olan olayları çözmemiz kolaylaşır ve stresimiz azalır. Hakkımızda yapılan eleştirilere de daha toleranslı oluruz. Aynı zamanda samimiyetimizi pekişir ve insanlara göstermemek için önüne engel koyduğumuz gerçek duygularımız açığa çıkar. İçimizden geldiği gibi ve doğal davranmamızı sağlar.