Deprem Korkusunu Nasıl Yenerim Deprem Korkusu Nasıl Yenilir
Japonlar depreme hazırlıklı ve alışkın oldukları için deprem zamanlarında korku ve kaygı yaşama oranları çok düşüktür.
1999 yılında Marmara’da yaşanan yıkıcı deprem tüm Türkiye’deki insanları çok etkiledi ve o tarihten sonra Türkiye’nin her yerinden her şiddetteki depremde insanlar sokağa dökülmeye başladı.
Depremlerden sonra en sık karşılaşılaşılan sorunlar, Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve depresyondur. Bu kaygıları ve ruhsal rahatsızlıkları iyileştirmek gerekir. Kaygılar genellikle kadınlar, yaşlılar, eğitim seviyesi az olanlar ya da depremden önce psikolojik sorunları olanlarda, deprem anında korku yaşayanlarda, enkazda kalanlarda, kurtarma çalışmalarına katılanlarda çok daha sık görülür.
Çarpık kentleşme, kentsel nüfus artışı, kent yoksulluğu, bununla birlikte yaşanan sağlıksız ve güvensiz yaşama alanları, sağlık hizmetlerinden yoksunluk, afetlere karşı hazırlıklı olmama ve önlemlerdeki çifte standart gibi, bireyin üretim sürecindeki yeri ve toplumsal konumlanışı ile bağlantılı durumların bu sonuçlarda oldukça önemli bir rolü vardır. Bu durumu sorunların başında ülkenin az gelişmişliği, yoksulluğu ve barındırdığı ekonomik ve toplumsal eşitsizlikler gelmektedir.
Deprem korkusunu yenmek için yapılması gereken, duyguları olduğu gibi kabul etmek ve yapılması zorunlu ne varsa, duygulara rağmen yapmaktır. Bu şekilde duyguların zamanla değişmesi sağlanır. Örneğin, utanmaya rağmen topluluk önünde sunum yapmak, birkaç kez tekrardan sonra giderek bu duygunun aşılmasını sağlayacaktır.
Deprem korkusunu yenme de ilk adım, duyguların farkına vararak bu duygulara neden olan koşulların değiştirilebilir olup olmadığını anlamaktır. Değiştirilebilir koşulları değiştirip, değiştirilemeyecek olanları kabul etmek gerekir. Bu ise ancak, yaşanan zamana ciddi bir odaklanma ve yapılması gerekenleri yapmakla olur. Olumsuz duygulara odaklanarak bencilce geri çekilmek yerine sorumlulukların üstlenilmesi gerekir.
İnsanların deprem konusunda bilinçlendirilmesi, bedensel ve psikolojik etkilere yönelik kendi kendine ve yakınlarına yardım konusunda eğitilmesi, gerekli durumlarda profesyonel destek olanaklarından yararlanabilmesi, toplum sağlığı açısından, en az yapıların imarı kadar önem taşımaktadır.
Depremden sonra meydana gelen kayıplar depremden değil, hazırlıksız yakalamaktan kaynaklanır. Depreme bağlı kayıpların en aza indirilebilmesi için deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasında planlamalar olmalıdır.