Uyku; normal koşullarda insan yaşamının üçte birini kapsayan doğal, biyolojik bir süreçtir. Gün boyu süren zihinsel ve bedensel etkinliklerin sonucu olarak uyumak, doğal dinlenme yöntemidir.
Çocukların, ruhsal ve bedensel gelişmelerinde uyku ve uyku sonucu dinlenmenin önemi büyüktür. Dinlenmeyi sağlayamayacak kadar az uyuyan çocuklarda iştahsızlık, sinirlilik, duygu ve heyecanların kolayca harekete geçmesi ve direnme hâlleri görülür.
Bebekler, doğumu takip eden haftalar içinde zamanlarının neredeyse 20 saatten fazlasını uyku ile geçirir. Yaş ilerledikçe çocuğun uyku gereksinimi giderek azalır ve okula başlama yaşına doğru 10-12 saatlik bir uyku çocuğu dinlendirmek için yeterli olur.
Çocuklar ve bebekler erişkinlere göre sık sık beslenme, uyuma ihtiyacı gösterir. Bunun nedeni, bebeklerin yetişkinlere göre altı kat daha fazla zihinsel eylem yapması, daha hareketli olup çok daha fazla enerji harcamasıdır. Bu nedenle daha çok uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku, çocuğun temel ihtiyaçlarının başında gelir. Bebeğin büyüme ve gelişmesini hızlandıran bazı hormonlar (büyüme hormonu gibi) uyku sırasında artar.
Çocuklarda uyku ve dinlenme ihtiyacının doğru karşılanması kişilik gelişimi, etkileşimi, çevreye uyumu, insanlarla ilişkileri üzerinde çok önemli etkiler yapar. Bu nedenle çocukların düzenli ve sağlıklı uyku düzenine ihtiyacı vardır. İnsan bedeninin yorgunluğa ve uykusuzluğa dayanabilme gücü sınırlıdır, sonrasında birey bu konudaki gücünü bir süre sonra yitirir. Bu durumun yaşanmaması için bedenin dinlendirilmesi gerekir.
Uyku ihtiyacının iyi bir şekilde karşılanabilmesi için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Çocuk doğduğu andan itibaren düzenli uyku alışkanlığı edinmesine yardımcı olunmalıdır.
Günlük fiziksel aktivitelere yeterince yer vermeye çalışılmalıdır.
Özellikle yatmadan önce çocuklara karbonhidrat ve şekerli yiyecekler yedirmemeye çalışılmalıdır.
Çocuğun uyuyacağı odanın olabildiğince karanlık olmasını, böylece vücut ritminde önemli bir yer tutan uyku hormonlarının salınımlarının olumlu etkilenmesi sağlanmalıdır.
Çocuğun yatak odasında televizyon gibi aletler bulundurulmamalı ve izlenmemelidir.
Uykuya geçişte çocuğun üşümemesi için önlem alınmalıdır.
Rahatlatıcı kitaplar okunmalıdır.
Vücut yenilemede önemli yer tutan adrenalin salınımı gece 23.00 – 01.00 saatleri arasında olduğundan çocuğun erken yatması sağlanmalıdır.
Yatmadan önce duş almanın uykuya geçişi kolaylaştırdığı unutulmamalıdır.
Yatmadan önce sıvı alınmamasına (özellikle kafeinli, teinli içecekler vb.) dikkat edilmelidir.
Uyku odası ısısının 21 veya 22 derece olması sağlanmalıdır.