Akdeniz Meyve Sineğinin Türkiye’de tespit edilen en önemli konukçuları kayısı, ayva, şeftali, incir, trabzon hurması, nar, avokado ve turunçgiller(limon çeşitleri hariç). Tercih ettiği konukçuların mevcut olmadığı hallerde tali konukçuları olan armut, hint inciri, elma ve yabani türlerde yaşayışını devam ettirebilme potansiyeline sahiptir.
Erginleri ev sineğinin üçte ikisi büyüklüğünde olup vücudu rengi sarımsı kahverengidir. Larvaları beyaz ve bacaksızdır. Zararlı kışı toprakta ve ağaç üzerinde kalan turunç meyveleri içinde pupa olarak geçirir.
Yaz başında çıkan erginler beslenerek yumurtalarını konukçusu olan olgun meyvelerin kabuğu altına bırakır. Açılan yumurtalardan çıkan larvalar beslenerek olgunlaşır ve toprağa geçerek pupa olur. Yumurtlamanın olması için hava sıcaklığının ortalama 16 derecenin üzerinde olması gerekir. Bu zararlı yılda 4-5 defa döl verir.
Akdeniz meyve sineğinin yumurta bırakma zamanı her meyveye göre değişir.
Akdeniz meyve sineği zararı larvaları tarafından yapılır. Meyvenin etli kısmında beslenen larvalar bu kısımda yumuşama ve çöküntü meydana getirir. Zararlı tarafından yumurta bırakılan vuruklu meyveler genel olarak erken sararır ve hasat zamanından önce dökülür.
Turunçgil bahçelerinde konukçusu olan meyve ağaçları dikilmemelidir. Hasat sonrasında ağaç üzerinde kalan meyveler toplanmalıdır. Ağaç altına dökülen meyveler toplanıp yok edilmelidir.
Akdeniz meyve sineğinde ruhsatlı olan tuzaklar kullanılarak kitlesel tuzaklama yapılır. Bakanlığın bu konuda biyoteknik mücadele destek uygulaması bulunmaktadır.
Bu mücadele tekniğinde pestisit adı verilen zehirli kanserojen kimyasallar kullanılmaz. Akdeniz meyve sinekleri yakalanarak yok edilir. Bu teknik daha az emek ister,daha ucuzdur. Halk sağlığı yönünden önerilen bir mücadele tekniğidir.
Sineğin Tuzağı ağaçlara boy hizasında asılır. Haftada bir kez sayım yapılarak kaydedilir. Tuzaklar kolay taşınır, yerleştirilir ve kontrol edilir yapıdadır. Sezonda bir kere yerleştirilmesi yeterlidir. Yağmurdan etkilenmez.
Akdeniz Meyve Sineği zararı larvası tarafından yapılır. Meyvenin etli kısmında beslenen larvalar, meyvenin bu kısmında bir yumuşama ve çöküntü meydana getirirler. Zarara uğrayan meyveler, vaktinden önce olgunlaşır, ve dökülür. İhraç edilen turunçgil çeşitlerindeki zararı ülke ekonomisi yönünden çok önemlidir.
Bu tür meyvelerin vuruklu ve enfekteli olması ihracata mani olmakta ve malın yurt dışına çıkarılmasına izin verilmemektedir. Yıllık zarar oranının Ege Bölgesinde yüzde 5,2 – 78,9 arasında değişebileceği saptanmıştır. Dünyadaki subtropik ve tropik iklime sahip hemen hemen tüm ülkelere yayılmış bulunan zararlı, ülkemizde de Ege ve Akdeniz bölgelerinin sahil şeridi boyunca uzanan kısımların da devamlı faaliyet göstermektedir.