Türkiye’nin, Rusya ve Çin’in başını çektiği Asya bloğuna yaklaşmasını istemeyen ve bunun için Türkiye’yi yaklaşık 60 yıldır oyalayan ve vizesiz seyahat, mülteci yardımı gibi verdiği sözleri bile tutmayan Avrupa Birliği son dönemde Türkiye’den rest yiyince çark etti.
Estonya’da toplanan üye ülkelerin dışişleri bakanları, Türkiye’nin stratejik ve ticari önemine değinerek Ankara’ya destek mesajı verdi.
Türkiye’nin üyelik talebine son vermek için 27 üyenin hepsinin onayı gerekiyor ki böyle bir görüş birliği ortada yok.
Her geçen gün daha kötüye giden enerji ve finans sıkıntısı çeken Avrupa Birliğinin batacağını, Dijital Ekonomi ve Toplumdan sorumlu Komisyon Üyesi Günther Oettinger açıkladı.
Oettinger; Avrupa Birliğinde istikrarsız popülist yönetilen ülkelerin sayılarının arttığını ve bu durumdan endişelendiğini, Avrupa Birliğinin çökme tehlikesinde olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için “Bu 10 yılda Türkiye’nin üyeliği olmayacak, gelecek 10 yılda da olmayabilir. Buna rağmen böyle perespektifi korumamız lazım” diyerek Türkiye’yi oyalamaya devam edeceklerinin mesajını vermişti.
Türkiye’de halkın çok büyük bir kısmı Türkiye’nin AB adaylığından çıkmasını istiyor. Bununla ilgili referandum yapılacağı açıklanmasına rağmen böyle bir referandum henüz yapılmadı. Türk halkı 60 yıldır Türkiye’yi oyalayan AB’yi boş bir oluşum olarak görüyor. Ayrıca Avrupa Birliği üyesi ülkelerde artan Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığı AB’yi tamamen gözden düşürmüş durumda.
AB kendi içinde de parçalanmaya gitmek üzere, Avrupa Dış Politika Konseyi’nin 421 uzmanla gerçekleştirdiği Avrupa Koalisyonları adlı kapsamlı çalışmasında AB üyesi ülkelerin AB içinde istemediği üye ülkeler: Bulgaristan, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs, Polonya, Slovakya ve Danimarka oldu.
Uzmanlara göre Türkiye’nin yapması gereken, Gümrük Birliği’ni tartışmaya açarak, Gümrük Birliğinden çıkmak ve Avrupa ile ilişkilerini karşılıklı eşit ilişkiler zemininde ikili veya çok taraflı anlaşmalarla devam ettirmektir.
Gümrük Birliği anlaşmasında yer alan geçici bir takım düzenlemeler belirlenen geçiş dönemi bittiği halde ve Türkiye Gümrük Birliğinden doğan yükümlülüklerini titizlikle yerine getirdiği halde tamamlanmamıştır.
Serbest dolaşım hakkı askıya alınmıştır. Türk iş adamlarına vize uygulaması devam etmektedir.
Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin statik etkilerini araştıran literatür net etkinin ticaret oluşturucu olduğunu fakat bu ticaret oluşturma etkisinin Türkiye aleyhine işlediğini ortaya koymaktadır.
Türkiye’yi Bünyesine Kabul Etmeyen AB Gümrük Birliği Anlaşmasını Genişletmek İstiyor