Türkiye’nin Enerji İthalatı ve Bağımlılığı Artıyor Önlem İçin Neler Yapılmalı
Türkiye’nin enerji ithalatı ve bağımlılığı artıyor. Önlem için enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, enerji tüketimi takibi, tüketim verilerini içeren bir veri tabanı, yöntem stratejileri geliştirerek uygulamak, halkta bilgi ve bilincin artırılması gerekiyor.
Yerli ve tükenmez enerji kaynak potansiyelimiz olan 500 GW güneş, 87 GW rüzgar, 2 GW jeotermal, 1 GW Biyogaz enerji kaynakları hızla her alanda değerlendirilmesi gerekiyor.
Hidrolik rüzgar, güneş enerjisi ve jeotermal kaynaklar yardımıyla elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir enerjilerin payının artırılması, ithalata dayalı fosil kaynaklı yakıtların tüketim oranının azaltılması gerekiyor.
Enerji tüketiminde yüzde 75 oranında dışa bağımlı olan Türkiye’de, enerji tasarrufu ve enerji bilincini sağlayacak projeler devlet kurumlarında tam olarak geliştirilemiyor.
Okul, hastane gibi çeşitli devlet kurumlarında henüz enerji verimliliğiyle ilgili çalışmalar yapılmamış durumda. Bu nedenle gereksiz fazla elektrik sarfiyatı sürüyor. Çok sayıda devlet kurumunda LED aydınlatma sistemine geçilmemiş durumda. Güneş enerji sistemlerinden hiç faydalanılmıyor. Bunları düzelten yönetmeliklerin çıkarılarak bir an önce fazla enerji sarfiyatına neden olan aydınlatma sistemlerinin tüm Türkiye’de ledlerle değiştirilerek gereksiz elektrik sarfiyatının ortadan kaldırılması gerekiyor. Led sistemleri ülkemizde yerli firmalar tarafından yaygınlaşarak maliyetleri ucuzlamış durumda.
Alışveriş Merkezlerinde en büyük enerji gideri aydınlatmalardan kaynaklanıyor.
Binaların şehir ve bölgesel ısıtma sistemlerine entegre yakma tesisleri eklenerek, tarımsal atıkların değerlendirilmesi, biyokütle üretimi ve belirli bir arz güvenliğinde piyasaya sürülmesi konularında yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor.
Avrupa’nın 100’den fazla şehrinde, termik santraller şehir ısıtma sistemlerini desteklemekte, santrallerin atık ısıları değerlendirilmektedir. New York yaklaşık yüzde 40’ı termik santrallere entegre bölgesel ısıtma sistemleriyle ısıtılmaktadır. Danimarka’da Hükümet, Belediye ve Enerji Firmaları 600’den fazla doğalgaz, kömür, biyokütle ve çöp yakan termik santrali, şehir ısıtma sistemleriyle entegre ederek ülke bazında yüzde 40 olan termik santral verimini yüzde 90’lara çıkarmıştır. Danimarka’da kış mevsiminde termik santraller tam kapasite çalıştırılmakta, kış ve ilkbahar dönemindeki yağışlarla dolan hidrolik santraller yaz mevsiminde etkin olarak devreye girerken, bu dönemde düşen ısı talebi ve küçülen kojenerasyon kapasitesi nedeniyle termik santrallerin üretimleri kısılmaktadır. Ayrıca, termik santrallerde gece ve gündüz ısıtma enerjisi talep farklılıkları 50 bin-80 bin metreküp kapasiteli akümülasyon tankları ile dengelenmektedir.