Karayolu ve üzerindeki trafikle ilgili olarak ilk bakışta İnsan, Taşıt ve Yol olmak üzere üç temel öğe göze çarpar. İnsan, yol ve taşıta hakim olan öğedir. Sürücü özellikleri şöyledir;
Normal Fiziki Özellikler: Görme, Mesafe takdir, İşitme ve İntikal-reaksiyon özelliğidir.
Geçici Fiziki Özellikler: Yorgunluk, Hastalık ve ilaç kullanımı, Alkollü içki, uyuşturucu kullanımı
Akli Özellikler: Zekâ, Bilgi, Tecrübe, Okuma, Lisan bilme
Ruhsal Özellikler: Dikkat toplama, Kurallara uyma, Sabırlı ve serinkanlı olma, Kaza ve hız eğilimli olma
Yayaların yürüme hızlarının bilinmesi oldukça önemlidir. Yaya hızlarını etkileyen yaş, cinsiyet, trafik şartları gibi bazı faktörler vardır. Bunun yanında yayanın fiziki özellikleri, ruhi durumu da yürüme hızında etkilidir.
Türkiye’de yol trafiğinde her yıl 5 binden fazla insan hayatını kaybediyor. Trafik kazalarında ölen insanların yarısından fazlası otobüs veya tır sürücüleri ya da yolcularıdır. Diğer Güney Avrupa ülkelerinde, profesyonel sürücülerin dahil olduğu kazalarda ölen insanların oranı çok daha düşüktür (örneğin İtalya’da yüzde 11, İspanya’da yüzde 18). Daha güvenli olan Batı Avrupa ülkelerinde, ağır vasıta ve otobüs kazaları çok daha az kayba neden olmaktadır (örneğin, Birleşik Krallık’ta yüzde 7, Almanya’da yüzde 5).
Özellikle profesyonel sürücüler Türkiye için riskli bir sürücü grubudur ve bu gruba yönelik güvenlik müdahaleleri trafik güvenliğinde hatırı sayılır bir gelişmeyle sonuçlanacaktır.
Karayolu kazası incelemeleri gösteriyor ki insan faktörü kazaların yaklaşık yüzde 90’ında tek veya destekleyici faktördür. Güvenli ve verimli sürüş profesyonel bir sürücüde dengeli ve riskten kaçınan bir kişilik ve trafiğe yönelik güvenli tutumun yanı sıra, yeterli düzeyde işleyen algısal-motor becerilerin de varlığını gerektirir.
Bu bilişsel beceriler trafik durumlarının doğru algılanmasını, hızlı bilgi işlem ve karar verme yeteneklerini ve uygun hareket edebilme becerilerini içerir. Bu kritik becerilerden birkaçı yaşlanmayla birlikte azalır ve ilk belirtiler genellikle 55 gibi erken bir yaşta ortaya çıkar.
Çeşitli nörolojik durumlar veya görme işleyişindeki bozukluklar sürüş becerilerinde anlamlı bir azalmaya ve artan kaza riskine yol açabilir. Nöropsikolojik ve görsel işleyişteki bozulma dereceli ve yalnızca belirli koşullar altında (örneğin karanlıkta veya tanıdık olmayan yollarda araç kullanırken) gerçekleştiğinden, sürücünün kendisi bile durumundan haberdar değildir ve sürüş yeteneğindeki azalma çoğunlukla çok geç farkına varılır.
Literatüre göre, yaşlı sürücüler ölümlü kazalara ve özellikle kavşak kazalarına diğer sürücülerden daha sık karışırlar. Sıradan sürücülerin aksine, yaşlı profesyonel sürücüler birkaç görevin aynı anda işleyişini gerektiren karmaşık durumlardan kaçınamazlar. Bu yüzden, yaşlı profesyonel sürücülerin bilişsel ve görsel becerilerinin yeterli beceri testleriyle değerlendirilmesi kritik bir önem taşımaktadır.