Merkez Bankası, 11 Haziran 1930 tarihinde bir anonim şirket olarak kurulmuştur. Devletten ayrı ve bağımsız olduğu hususuna özel bir önem verilmiştir. Devletin dışındaki yerli-yabancı Banka ve şahısların Merkez Bankasında hisseleri yüzde 45, Devletin hissesinin yüzde 55 oranlarında olduğu belirtiliyor.
Bankanın hisse senetleri, 4 sınıfa ayrılmıştır: (A) sınıfı hisseler Hazineye aittir ve bu hisse sınıfının payı Merkez Bankası Kanunu gereği yüzde 51’den az olamaz. (B) sınıfı hisseler Türkiye’de faaliyette bulunan milli bankalara, (C) sınıfı hisseler milli bankalar dışında kalan diğer bankalarla imtiyazlı şirketlere, (D) sınıfı hisseler ise Türk ticaret kuruluşlarıyla Türk uyruklu gerçek ve tüzel kişilere aittir.
Merkez Bankası, fiyat istikrarı amacına ulaşmak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan belirleme yetkisine sahiptir. Bu da Merkez Bankasının, birçok gelişmiş ülke merkez bankalarındaki uygulamalara paralel olarak, kanunen araç bağımsızlığına sahip olduğu anlamına gelmektedir. Merkez Bankası fiyat istikrarı amacına yönelik olarak 2006 yılından itibaren açık enflasyon hedeflemesi rejimi uygulamaktadır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ülkemizde para ve kur politikasından sorumludur. Temel amacı fiyat istikrarını sağlamak olan Merkez Bankası, ayrıca finansal sistemde istikrarı sağlayıcı önlemleri almakla da görevlendirilmiştir. Bunun yanı sıra ülkemizde tedavülde olan banknotların basımından ve dolaşımının sağlanmasından, ödeme sistemlerinin kurulması ve işletilmesi ile uluslararası rezervlerin yönetilmesinden de Merkez Bankası sorumludur. (Ülkemizde madeni paraların basımı ve dağıtımı ise Hazine Müsteşarlığına bağlı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmektedir.)
Türkiye’de uygulanacak döviz kuru rejimini hükûmet ile birlikte belirlemek Merkez Bankasının temel görevlerinden biridir. Belirlenen döviz kuru rejimi çerçevesinde döviz kuru politikasının biçimlendirilmesi ile uygulanması görevi ve yetkisi ise Merkez Bankasına aittir. Merkez Bankası, kur politikası uygulamalarını, para politikası hedeflerine uygun olarak belirlemektedir. Uygulanan para politikasının değişmesi durumunda, kur politikasında da değişikliğe gidilebilmektedir.
Türkiye’de 2001 ekonomik krizinin ardından dalgalı döviz kuru uygulamasına geçilmiştir. Dalgalı kur rejiminde döviz kurları piyasadaki arz ve talep koşulları tarafından belirlenmektedir. Döviz arz ve talebini belirleyen esas unsurlar: Uygulanan para ve maliye politikaları, ekonomik temeller, uluslararası gelişmeler ve bekleyişlerdir.
Dalgalı kur rejiminde döviz kuru bir politika aracı olarak kullanılmamakta, Merkez Bankasının nominal veya reel herhangi bir kur hedefi bulunmamaktadır. Bununla birlikte TCMB, finansal istikrara yönelik riskleri sınırlamak amacıyla Türk lirasının aşırı değerlenmesi veya aşırı değer kaybetmesine kayıtsız kalmamaktadır.