Osmanlı Devleti çöktükten sonra, Osmanlı Devleti’nin dış borcunun en büyüğü yüzde 67’si Türkiye tarafından ödenmesi kararlaştırılmıştır. 1914 yılında Osmanlı Devleti’nin dış borcu kısa vadeli borçlar hariç 142 milyon sterlin’di. Türkiye bu borcun son taksitini, ilk dış borcun alınmasından tam bir asır sonra, 25 Mayıs 1954′ te ödemiştir.
Türkiye Cumhuriyeti ilk dış borcunu 1930 yılında Amerika’dan 10 milyon dolar olarak almıştı.
2014 Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, brüt dış borçlar, 402 milyar dolar ile tüm zamanların zirvesine çıktı.
Türkiye’nin brüt dış borç stoku geçen yılın sonunda gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 47,4 düzeyindeyken, ilk çeyrekte yüzde 48,1 düzeyinde, ikinci çeyrekte yüzde 50,3 düzeyinde, üçüncü çeyrekte yüzde 49,6 olarak hesaplandı.
Türkiye brüt borç sokunun içinde özel sektör borçlarının toplam dış borç stoku yüzde 69,4 ve kamu kesimi borçlarının payı yüzde 29,9 oldu. Merkez Bankası borçlarının toplam dış borç stoku içerisindeki payı ise yüzde 0,7 oldu.
Türkiye net dış borç stoku 233 milyar 400 milyon dolar olurken kamu net borç stoku 3. çeyrek sonunda 177 milyar 900 milyon TL, AB tanımlı genel yönetim borç stoku 553 milyar 700 milyon TL oldu.
Geçmişte Türkiye ekonomisinin krizlere girmesinde ciddi paya sahip olan iç ve dış borçları ülke ekonomisinde yakından takip edilmesi gereken göstergerlerin başında geliyor. Uzun seneler yüksek faizle kısa vadeli borçlara giren Türkiye’nin çözmesi gereken en önemli sorunların başında gelen konu borç stokudur.
Türkiye borç stokunu daha dikkatli bir şekilde yönetip, şu an Avrupa ülkelerinde yaşanan sorunların benzerleriyle karşılaşmamak için bir takım önlemler alması gerekmektedir.