Medeni Kanunda; Üst hakkı en az 30 yıl için tesis edilmişse sürekli nitelikte sayılacağı ve bu hakkın başkasına devredilebileceği ve mirasçılara geçeceği, Üst hakkının 100 yıldan fazla bir süre için kurulamayacağı ve kurulmuş olan üst hakkı süresinin dörtte üçü dolduktan sonra, kurulması için öngörülen şekle uyularak(resmi senet tanzim edilerek) her zaman en çok 100 yıllık yeni bir süre için uzatılabileceği, önceden verilen her türlü taahhüdün geçersiz olacağı belirtilmiştir.
30 yıldan az süreli üst hakkının, müstakil ve daimi hak olarak ayrı bir kütük sayfasına tescili mümkün olmadığı gibi 30 yıl ve daha fazla süreli olmasına rağmen üst hakkının tesisi sırasında, üçüncü şahıslara devredilemeyeceğine, mirasçılara intikal etmeyeceğine ve ayni hak tesis edilemeyeceğine veya bu tür tasarrufların izin alınmak suretiyle yapılabileceğine yönelik kısıtlamalar getirilmesi hâlinde(kamu kuruluşlarınca getirilmek istenilen kısıtlamalar dâhil) üst hakkı müstakil nitelik kazanamayacağından bu tür hak tesisi taleplerinin sadece taşınmaz malın tapu kütüğü sayfasının İrtifak Hakları sütununda irtifak hakkı şeklinde üst hakkı olarak tescil edilmek suretiyle karşılanması gerekmektedir.
Medeni Kanunun ilgili maddesinde; üst hakkının tesisine ilişkin resmi senette üst hakkının kapsamı, hükümleri, özellikle yapının konumu, şekli, niteliği, boyutları, tahsis amacı ve üzerinde yapı bulunmayan alandan faydalanmaya ait hususların yer alacağı belirtilmiştir.
Medeni Kanunun diğer bir maddesi ise Taşınmaz malikine kalan yapılar için üst hakkı sahibine ödenmesi kararlaştırılan bedelin miktarı ve bunun hesaplanış biçimi ile bu bedel borcunun kaldırılmasına ve arazinin ilk hâline getirilmesine ilişkin anlaşmalar, üst hakkının kurulması için gerekli olan resmi şekle tabidir ve tapu kütüğüne şerh verilebilir, hükmündedir.