Avusturya Parlamentosu, Türkiye’ye askeri teçhizat ve malzeme satılmasını yasaklayan kararı, hiçbir konuda anlaşamayan altı siyasi partinin oybirliğiyle kabul ederek kendi bacağına sıktı.
Daha öncede hiçbir konuda anlaşamayan bu altı parti Türkiye karşıtı ortak bildiriye imza atmış, Türkiye-AB müzakerelerinin askıya alınmasını istemişti.
Türkiye ile üyelik müzakereleri durdurulsun çağrısında bulunan tek ülke de Avusturya’ydı.
Avusturya’da cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kala koalisyon hükümeti, ırkçı ve Türkiye karşıtı söylemlerini artırdı. Hükümet toplumda azalan itibarını Türkiye karşıtı söylemlerle yeniden kazanmaya çalışıyor. Avusturya’da cumhurbaşkanlığı seçimleri 4 Aralık’ta yapılacak. Seçimde Yeşiller Partisinin (Grüne) adayı Alexander Van Der Bellen ile aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisinin (FPÖ) adayı Norbert Hofer yarışacak. Kamuoyu yoklamaları, aşırı sağcı Hofer’in seçimi kazanacağını gösteriyor.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın en fakir ülkelerinden olan Avusturya, son 20 yılda dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer almayı başararak şımarmıştır.
Küçük bir Avrupa ülkesi olan Avusturya’nın yaklaşık 84 bin kilometrekarelik yüzölçümüne ve 8,5 milyonluk nüfusa sahip olan ülke 1999 yılında AB Ekonomik ve Parasal Birliğine katılmıştır.
Doğu Avrupa ülkeleri için Avusturya en yakın Batılı ticari ortak konumuna sahip bulunmaktadır. Doğu Bloku’nun yıkılmasını takiben Avusturya’nın, doğusundaki komşu ülkelerle olan ticaret hacmi ve bu ülkelerdeki yatırımları çarpıcı bir biçimde artmıştır.
Petrol ve doğalgaz üretiminde Avrupa’da dördüncü sıradadır.
Ülkenin hemen hemen yarısı ormanlarla kaplıdır. Tüm coğrafyayı koruma adına çevre konusunda alınan tedbirler ve faaliyetler önemli boyutlara ulaşmıştır. İlgililer Avusturya’nın, Japonya’dan sonra çevre konusunda en duyarlı 2. ülke olduğunu ifade etmektedirler.
90’lı yıllarda Avusturya’dan Türk TIR’larının geçişlerinde yaşanan büyük sıkıntılar temelde çevre korumacılığına dayandırılmıştır.
Dünyanın en ünlü bestekarı Avusturyalı Mozart, Mehter marşından esinlenerek 11 numaralı La Majör Piyano Sonatı’nın 3. bölümünde Türk Marşı (Ronda alla Turca)’yı bestelemiştir. Bütün dünyada bilinen en çok dinlenen piyano bestesidir.