Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sabah ezanının kutsal olmayan hoparlörlerden okunması 3 camide mahkeme kararıyla yasaklandı.
Türkiye’de çıkan haberlerin doğru olmadığını ifade eden KKTC din işleri başkanı ezanın yasaklanmasının söz konusu olmadığını Kıbrıs’ta ezanların okunmaya devam edeceğini belirtti.
Türkiye’de de pek çok camide kutsal olmayan desibeli yüksek hoparlörler bulunuyor.
Hoparlörden çıkan sesle ibadet olmayacağı Elmalı tefsirinde de bildirilmiştir. (c.3 s.2361)
Ses çıkaran eğlence âletleri, davul, dümbelek, zilli maşa, ney, kaval, hoparlör, hepsi birer çalgıdır.
Çünkü hoparlörden çıkan ses, elektrik tesiriyle hâsıl olan mıknatıs kuvvetlerinin titrettiği demir levhanın meydana getirdiği bir sestir. O sesi dinlemek, bizzat okuyan insanı dinlemek gibi olmaz.
Bunlardan çıkan ses, bu çalgıların hâsıl ettiği sestir. Üfleyen ve söyleyen insanın sesi değildir. Böyle okuyanlara ve dinleyenlere hiç sevab verilmez. Allahü teâlâ bunlara lanet eder) buyuruldu. (Müsamere)
Mizmar, çalgı demektir. Hoparlör de, mizmardır. Bunun gibi, birçok hadis-i şerif, Kur’an-ı kerimin teyp ve hoparlör gibi çalgı çalınan âletlerde okunacağını haber veriyor. Hoparlörle Kur’an-ı kerim, mevlid okumak, dinlemek, ibadeti değiştirmek olur, yani bid’at ve günahtır. (S. Ebediyye)
İlk hoparlör 1924-1925 yıllarında Amerikalı Chester W. Rice ve Amerikalı Edward W. Kellogg tarafından yapılan çalışmalarla ortaya çıktı.
Hoparlör sözcüğü Türkçe’ye Fransızca Haut-parleurun kelimesinden geçti. Fransızca yüksek-konuşan/ses yapan anlamına gelmektedir.