Hırsızlık suçu da hem 765 sayılı mülga TCK’da hem de 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda kendine yer bulan bir suçtur.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 141. maddede, hırsızlığı, bir kimsenin zilyedinin rızası olmadan, başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla, bulunduğu yerden alması olarak tanımlamaktadır. 765 sayılı TCK, hırsızlığı, bir kimsenin diğerinin taşınabilir malını rızası olmaksızın faydalanmak için bulunduğu yerden almak olarak tanımlamıştır.
TCK, hırsızlık suçunu, zilyedin rızasının olmaması temelinde kurgulamıştır. Böyle olunca, başkasına ait taşınır mala zilyet olan kişi hariç herkes, hatta malik suçun faili olabilmektedir.
Fiil, başkasına ait bir malın, bulunduğu yerden alınmasıdır. Kanun bunu zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malın bulunduğu yerden alınması biçiminde ifade etmiştir. Burada, almak, failin, malı ele geçirmesi, malı elde etmesi, malı sahiplenmesi, malın zilyedinin zilyetliğini gidermesi, sona erdirmesi anlamındadır.
Mal taşınır maldır. Mal kişinin malvarlığına dahil olan şeylerdir.
Taşınmazlar hırsızlığın konusu olmaz. Ancak taşınmazdan ayrılabilen ekonomik değeri olan her şey, taşınır hükmündedir. Bu bağlamda, örneğin, kapı, pencere, dolap, cam, demir vs. taşınır maldır. Menkul değerler taşınır mal hükmündedir.
Hırsızlık suçu, istisna olarak, örneğin, çobanın başkasının sürüsünden sürüsüne kaçan hayvanı, ev sahibinin ziyarete gelen komşusunun unuttuğu eşyasını vermemesinde olduğu gibi ihmal hareketiyle de işlenebilmektedir.
Burada önemli olan, kanunun ifadesi olarak zilyedinin başkasına ait bir malın alınmasına rıza göstermemiş olmasıdır. Böyle olunca, suç, serbest hareketli bir suç olmaktadır.
Hırsızlık suçu, neticeli suçtur, dolayısıyla bir zarar suçudur.
Rızanın zorla elde edilmesi, yağma suçunu; hileli yollarla elde edilmesi, dolandırıcılık suçunu oluşturur ancak, başkasına ait bir malı, zilyedinden, bulunduğu yerden el çabukluğu ile almak hırsızlık suçunu oluşturur.
Başkasına ait taşınır bir malın türünün, bulunduğu yerin, bulunduğu yerdeki konumunun, korunaklı olup olmamasının, fiilin işlenmesinde önemi bulunmamaktadır. Bunlar suçun varlığını değil suçun ağırlığını etkileyen nedendir.