Gıdalar sadece ihtiyaç duyulan besinleri örneğin karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller içermez, ayrıca bazıları zehir olan birçok kimyasalı içerir.
Bitkiler; bakterilere, mantarlara, böceklere ve diğer yırtıcı hayvanlara primer defans olarak zehirli kimyasallar sentezler. Bunlar gıda olarak servis edilen bitkilerin kimyasal profilinde genetik olarak bulunan normal bileşiklerdir.
Kimyasallar pestisitler formunda bitkilere sıkılarak bitkiden üretilen gıdalarda bulunurlar ve yemler yoluyla hayvanlara geçebilirler.
Doğal Besin Toksinleri: Bitki ve hayvanların büyümeleri sırasında toprak, yem ve diğer çevreden gelip bitki ve hayvan dokularında doğal olarak bulunan veya mikroorganizmalarla oluşan ve toksik etki gösteren öğelerdir.
Doğal besin toksinleri genel olarak mikroorganizma toksinleri, inorganik ve organik öğeler olmak üzere üç grupta toplanır;
1) Mikroorganizma Toksinleri
Doğal besin toksinlerinden en zararlıları, bazı küflerin metabolizmaları sonucu oluşurlar. Aflotoksinlerin en çok bulunduğu besinlerin başında; yağlı tohumlar, kuru bakliyat, sert kabuklu meyveler, tahıllar, salamura edilmemiş peynirler gelir. Aflotoksinler karaciğer kanseri yapmaktadır. Çocuklardaki Reyes sendromundan da aflotoksinlerin sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Zehirlenme belirtileri sindirim organlarında rahatsızlıklar ve anemidir. Eğer bu birinci aşamada toksik ögelerin alımı durursa iyileşme görülür. Devam ederse iç kanamalarla ölüm olabilir. Ağız ve boğazda nekrotik lezyonlar oluşur.
2) İnorganik Öğeler
İnorganik öğelerin, bir bölgenin havası, suyu ve toprağında gereğinden fazla olması nedeniyle, o bölgede yetişen bitkide fazla miktarda birikmesi ve bu bitkilerin yenmesiyle zehirlenmelere yol açabilir.
3) Organik Toksinler
Doğal olarak besinlerde oluşan organik toksinlerin en önemlileri, lotrojen, guvatrojenler, salonum alkoloidler ve syanogenetik glikositlerdir. Patateste bulunan steroidal alkoloid grubundan solanin’in, bir seri glikosit türevleri insanlarda zehirlenmeye yol açmaktadır.
Solanin, patates bitkisinin hemen kabuğunun altında özellikle çimlerinde, köklerinde ve yapraklarında oluşur. Işıkta beklemesi sonucu yeşillenmiş patateslerde solonin miktarı artar.
Guvatr hastalığının esas nedeni iyot yetersizliği ise de guvatrojenler denen antitroid bileşiklerinin de hastalığın oluşmasında rolü olduğu ileri sürülmektedir.
Antitroid bileşiklerinin en önemlileri; lahana, karnabahar, bürüksel lahanası, şalgam, turp vb sebzelerde bulunan guvatrinlerdir.
Doğal toksinler yönünden önem taşıyan besinlerden bir grubu da mantarlardır. Mantarların 20-30 türü insanda zehirlenme yapabilir. En zehirlileri amanitin ve volvonie türleridir. Bunlarda aminitin, ve pholloidin adlarında iki tür toksin vardır. Zehirli mantar türlerinden korunmak için kültür mantarı tercih etmek gerekir.
Ağır metaller: Kurşun, civa ve kadmiyum gibi bazı ağır metaller önemli miktarda alındığında toksiktir, düşük miktarlarda gıdalara geçerler. Meyve ve meyve suları gibi asidik gıdalar metal kutularda, kutuyla kontaminasyona girebilirler; dolayısıyla cam şişelerde saklanması önerilmektedir.
Bazı öğeler sadece özel durumlarda toksiktir. Tiramin peynir, şarap ve bira gibi gıdalarda bulunur.
Pişmiş et ve balıkta birçok toksik öğe bulunmaktadır. Birçok pişirme metodu yoğun ısı verir.
Sığır eti gaz veya kömür ateşinde pişirildiğinde birçok polimerik karbon içerir hale gelir. Biftek kömür ateşinde kızartıldığında 8 mg/kg dan daha fazla benzopiren içerir.