Kore Cumhuriyeti(Güney Kore) başkenti Seul ve 51 milyon 200 bin kişidir.
Güney Kore’nin batısında Çin, doğusunda Japonya ve kuzeyinde Kuzey Kore bulunmaktadır. Doğu Asya’da Kore Yarımadası’nın güneyinde kalan bir devlettir. Yüzölçümü 99 bin 700 kilometrekaredir.
Etnik açıdan homojen bir ülkedir. Nüfusun neredeyse tamamı Korelilerden oluşmaktadır. Muhafazakâr yapının baskın olduğu toplumda ulusal birlik bilinci güçlüdür.
Başlıca Ticaret Ortakları: Çin, Amerika, Japonya, Hong Kong, Suudi Arabistan
Başlıca İhracat Kalemleri: Elektrikli ve elektronik ürünler, taşıtlar, makine, mineral yakıt
Başlıca İthalat Kalemleri: Mineral yakıt, elektrikli ve elektronik ürün, makine, demir-çelik
Güney Kore ile Türkiye arasında tarihsel bir dostluk bulunmaktadır ancak dikkat çeken nokta Güney Kore’nin, 1960’larda dış yardıma muhtaç bir ülke durumundan 2005 yılından sonra dış dünyaya teknoloji transferi yapan ve ekonomik açıdan gelişmiş bir ülke haline gelmesidir.
2002-2016 tarihleri arasında Güney Kore’den Türkiye’ye toplam 603 milyon dolar tutarında doğrudan yatırım gerçekleşmiştir. Türkiye’deki Güney Kore yatırımları 2,24 milyar dolar civarındadır. 2017 yılı itibariyle Türkiye’de 300 civarında Güney Kore sermayesine sahip şirket faaliyet göstermektedir.
Güney Kore, Türkiye’den daha kötü bir ekonomiye sahip ülke konumundayken bugün dünyanın güçlü ekonomilerinden birine sahip gelişmiş bir ülke durumunda. Türkiye yıllarca eğitimde sürekli geri giderken Güney Kore Asya kıtasında olmasına rağmen çok büyük bir başarı yakalamıştır. Türkiye’yi ise AB yıllarca kandırmış.
Güney Kore’nin kalkınmasında, 1962-1997 yılları arasında Ekonomik Planlama Kurulu tarafından hazırlanan Beş Yıllık Ekonomik Kalkınma Planları’nın rolü büyüktür. Bu ilerlemenin altında yatan faktörler incelendiğinde, nitelikli insan gücü üreten eğitimin çok önemli yeri olduğu görülmektedir. Özellikle 1980’lerde başlayan eğitim reform hareketlerinin yansımaları, iş dünyasının ihtiyaç ve beklentilerini karşılayarak ekonominin itici gücü olmuştur.
Bir ülkenin ekonomik açıdan kalkınmasında en önemli itici gücü, o ülkenin sahip olduğu eğitim düzeyidir. Bilimsel araştırmalar, eğitim düzeyi ile kalkınmanın unsurları olan ekonomik büyüme, siyasal ve toplumsal gelişme arasında anlamlı ilişkiler bulunduğunu göstermektedir.
Güney Kore eğitim sistemi, ilk iki aşaması zorunlu olan 6+3+3+4 yıl şeklinde düzenlenmiştir. Okul öncesi eğitim ve lise zorunlu değildir. İlköğretime başlangıç yaşı yedi olup, bazı özel okullar dışında, ilköğretim herkese ücretsizdir. Liseler; genel, mesleki ve diğer (yabancı dil, güzel sanatlar vb.) olmak üzere üç türde eğitim vermektedir.
Gelişmiş ülkeleri incelediğimizde, kaynaklarının yer altı zenginlikleri olmadığını, en büyük hazinelerinin insan kaynağı olduğunu görmekteyiz. Bu ülkeler çağdaş ve iyi işleyen bir eğitim sistemi aracılığıyla kalkınmanın gerektirdiği sayı ve nitelikte insan gücü yetiştirir.
Ekonomik kalkınma; üretimi artıracak teknolojinin gelişmesi, doğal kaynakların ve sermayenin en etkili şekilde kullanılması ile mümkün olabilir. Başka bir ifadeyle ekonomik kalkınmayı sağlayan en önemli etmenlerin başında eğitilmiş insan gücü gelmektedir.
Güney Kore’nin dünya genelinde bir teknoloji devi olması ve eğitimde bilgi işlem teknolojilerinin kullanımındaki yaygınlık, eğitim sisteminin günden güne standart eğitim anlayışından uzaklaşarak çevrimiçi ortama aktarılmasını sağlamıştır. Geleneksel eğitim savunucularının olumsuz görüşlerine rağmen Kore’deki uzaktan eğitim uygulaması toplum tarafından benimsenmiş ve pek çok probleme de çözüm getirmiştir. Bu problemlerin başında eğitimde fırsat eşitsizliği ve kalabalık sınıflar gelmektedir. Özellikle yetişkin eğitiminde benimsenen politika gereği Kore, hayat boyu öğrenmeye önemli destek vermektedir. Böylelikle toplumun eğitim seviyesi yükselirken paralel olarak iş alanındaki başarılar da artmaktadır.
Türkiye ile Güney Kore arasındaki siyasi ilişkiler 11 Ağustos 1949 tarihinde Türkiye’nin Kore Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak tanımasıyla başlamıştır. Kore Savaşı’na katılarak ikili ilişkilere olumlu bir hava getirmiş ve 1957 yılında diplomatik ilişkiler kurulmuştur. Güney Kore kaynaklarına göre Türkiye, Kore Savaşı’na katılan 16 ülkeden asker sayısı bakımından dördüncü (21.212), şehit verenler bakımından üçüncü (966), toplam zayiat (yaralı ve savaş esirleri dahil) bakımından üçüncü (2.365) sıradadır. Savaşta şehit olan 462 askerimiz Kore’nin Busan kentinde bulunan BM Kore Anıtsal Mezarlığı’nda (UNMCK) yatmaktadır. Güney Kore halkı Türk halkını kan kardeş olarak nitelendirmektedir.
Kore Savaşı’na katılan Türk Tugayı, savaşa katılan askeri birlikler içinde öksüz ve yetim kalan Koreli çocuklar için okul inşa eden tek birliktir ve bu durum Kore halkı tarafından günümüzde dahi hatırlanmaktadır.
2012 yılında Stratejik Ortaklık seviyesine yükseltilen ilişkilerimiz düzenli karşılıklı üst düzey ziyaretlerle gelişmektedir. Türkiye ve Güney Kore, başta BM ve G20 olmak üzere uluslararası örgütlerde de yakın işbirliği içindedirler. Dışişleri Bakanları da 2013 yılında oluşturulan MIKTA platformu çerçevesinde sık sık biraraya gelmektedirler.
TBMM’de ve Kore Ulusal Meclisi’nde karşılıklı olarak Parlamentolararası Dostluk Grupları teşkil edilmiştir.
Türkiye ve Kore Cumhuriyeti arasındaki 1973 tarihli Vize Muafiyeti Anlaşması çerçevesinde, iki ülke vatandaşları turistik amaçlı seyahatlerinde 3 aya kadar vizeden muaftır.
Güney Kore’nin Üyesi Olduğu Başlıca Uluslararası Kuruluşlar:
UN (1991), WHO (1949), FAO (1949), UPU (1949), UNESCO (1950), ITU (1952), ICAO (1952), IMF (1955), IBRD (1955), IDA (1961), IFC (1964), MIGA (1988), ICSID (1967), WMO (1956), IMO (1962), UNIDO (1967), WIPO (1979), IFAD (1978), ILO (1991), UNWTO (1957), WTO (1995), IAEA (1957), CD (1996), ESCAP (1954), ECLAC (2007), UNCTAD (1965), OECD (1996), APEC (1989), ADB (1966), EBRD (1990), AfDF (1980), AfDB (1982), SEACEN (1990), SEANZA (1966), APDC (1982), IVI (1997), UNMCK (1959), ITC (1964), BIS (1997), WCO (1968), APO (1961), AALCO (1974), AARDO (1963), APPPC (1981), APPU (1961), APT (1979), IPU (1964), CAC (1970), Colombo Plan (1962), EROPA (1962), IBE (1962), IEC (1963), IBWM (1959), GEF (1994), ILZSG (1987), CFC (1982), ITCB (1984), OPCW (1997), AVRDC (1971), ICAC (1954), ICCAT (1970), ICCROM (1968), IMSO (1985), INTELSAT (1967), IOC (1961), IHO (1957), APFIC (1950), WECAFC (1974), CECAF (1968), IOFC (1967), IOTC (1996), ICSEAF (1981), NAFO (1993), CCAMLR (1985), OIML (1978), IWC (1978), PICES (1995), IOM (1988), IPC (1973), ISO (1993), UNIDROIT (1981), OIE (1953), IGC (1953), ITTO (1985), BIE (1987), ISA (1995), Wassenaar (1996), PCA (2000), IEA (2002), UPOV (2002), ACD (2002), IDB (2004), CICA (2006), IRRI (1991), ReCAAP ISC (2006), IOPC Funds (1998), CTBTO (1996), FFTC (1970), CCSBT (2001),ACD (2002), FSB (2009), BCBS (2009), ASEAN (Diyalog ortağı), OAS (gözlemci), PIF (ortak), SAARC (gözlemci)
Güney Kore;
2018 Ekonomik Özgürlük Endeksinde 27. sırada
2018 Küresel Girişimcilik Endeksinde 24. sırada
2018 Dünyanın En İyi Ülkeleri Sıralamasında 28. sırada
2018 Ülkelerin Vergi Cazibesi Endeksinde 24. sırada
2018 İş Yapma Kolaylığı Endeksinde 4. sırada
2017 Ülkelere Göre İnternet Güvenliği Sıralamasında 12. sırada
2017 Dünyanın En Obez Ülkeleri Sıralamasında 56. sırada
2017 Dünyanın en güvenli ülkeleri sıralamasında 37. sırada
2017 Mutlu Ülkeler Sıralamasında 56. sırada
2017 Yaşamak İçin En İyi Ülkeler Sıralamasında 23. sırada
2017 Dünyanın En Yaşanabilir Şehirler Sıralamasında Seul 76. sırada
2017 Küresel Yenileşim Endeksinde 11. sırada
2017 QS Dünyanın En İyi Üniversiteleri Sıralamasında Seul Ulusal Üniversitesi 35. sırada
2017 Sefalet Endeksinde 57. sırada
2017 Dünya Demokrasi Sıralamasında 25. sırada
2017 Global Yetenek Rekabetçiliği Endeksinde 29. sırada
2017 Bloomberg En Yenilikçi Ekonomi Sıralamasında 1.
2016 İnternet Hızı Sıralamasında 1.
2016 Dünyada En Çok Ar-Ge Yatırımı Yapan Şirketler Sıralamasında SAMSUNG ELECTRONICS 2. sırada