Türk MüziÄŸi DiÄŸer Müzikler Arasında Birincil ve Ayrı Bir Yere Sahiptir Türk müziÄŸi, diÄŸer müzikleri de etkilemiÅŸ ve geliÅŸmesine yardımcı olmuÅŸtur. Avrupa ve Asya kıtasındaki diÄŸer milletlerin müziklerini etkilemesinden de anlaşılabilir. Türkler, aynı zamanda müzik aletlerinin doÄŸuÅŸuna da katkıda bulunmuÅŸlardır. ÖrneÄŸin Kopuz, bu aletlerden biridir. Türk MüziÄŸi, tarih boyunca Türk devletlerindeki seyrini sürdürmüştür. Selçuklularda hız kazanan bu yolculuk, Osmanlı’dan devam ederek günümüze kadar gelmiÅŸtir. Halk müziÄŸi, tasavvuf müziÄŸi, mehter müziÄŸi ve klasik sanat müziÄŸi süregelen müzik türleridir. Osmanlı padiÅŸahları, Türk müziÄŸini hem destekleyerek, hem de katkıda bulunarak yaÅŸatmışlardır. Türk MüziÄŸi, diÄŸer müziklerden ve batı müziÄŸinden etkilenirken onları da etkilemiÅŸtir. Sarayda, müzik önemli bir yere sahipti. Topluma bakıldığında; din adamları, dinin müziÄŸe dair hükümlerini halka bildirmekteydi. Türk Musikisi, Batı MüziÄŸini Mehter müziÄŸi ile etkilemeyi baÅŸarmıştır. Avrupa’daki etkisinin yanı sıra Rusya’daki etkisi de gözle görülür bir ÅŸekildedir. Her ne kadar bazı çevrelerce ilk baÅŸta küçümsenmesine karşın, Türk MüziÄŸine olan hayranlıklarını gizleyememeleri ÅŸaşırtıcıdır. MüziÄŸin doÄŸduÄŸu yer Orta Asya ve ortaya çıkaran halk ise, Türklerdir. Türk MüziÄŸi, Karadeniz’in kuzeyinden Macaristan’a, diÄŸer taraftan da Anadolu’dan Rumeli’ye yayılma fırsatını bulmuÅŸtur. Daha sonra, yine Türkler tarafından baÅŸka yaÅŸam alanlarına taşınmış olan müzik; Arap ve Ä°ran müziÄŸinin etkisinde kalmış, ancak tamamen bu milletlerin müziÄŸi tarafından ele geçirilmemiÅŸ, Türk müziÄŸi olarak varlığını sürdürmüştür. Böyle olmakla birlikte, yabancı müziklerin etkisinde kalan grupların daha çok Avrasya’nın 50 derece enleminin güneyinde kalan Türk grupları olduÄŸu görülüyor ki bunlar; Tatarlar, ÇuvaÅŸlar ve ÇeremiÅŸlerdir. Kopuz adı verilen Türk çalgısı, Türk müziÄŸindeki en eski çalgılardan birisidir ve adının geçtiÄŸi kaynaklar, Uygur metinleri, Dede Korkut kitabı, KaÅŸgarlı Mahmud’un Divan-ı Lügat-ı Türk’ü ve Yunus Emre’nin divanıdır.