1991 yılından beri, her sene Ekim ayının ilk haftasında, Dünya Yürüyüş Günü kutlanmaktadır.
Sağlık bakanlığı tarafından yapılan Beslenme ve Sağlık Araştırmasına göre Türkiye’nin yüzde 71,9’unun hareketsiz yaşadığı belirlenmiştir. 12 yaş üzeri nüfusun yüzde 72’si, 6-11 yaş arası nüfusun yüzde 60’ının fiziksel aktivite yapmadığı görüldü.
Hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi, toplumda kronik hastalıkların görülme sıklığını artıran önemli nedenlerden biridir. Dünyada tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 68’i kalp damar hastalıkları ve obezite başta olmak üzere yine kanser, diyabet, kronik akciğer hastalığından kaynaklanmaktadır. Yapılan araştırmalara göre bu kronik hastalıkların yüzde 80’inden fazlası önlenebilir.
Fiziksel aktivite, günlük yaşam içinde kas ve eklemlerin kullanılarak enerji harcaması ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını artıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanmaktadır. Egzersiz, oyun ve gün içinde yapılan çeşitli aktiviteler de fiziksel aktivite olarak kabul edilmektedir.
Yürüyüş günlük aktivitelerin içine kolayca yerleştirilebilir.
Gün içerisinde toplu taşıma aracı kullanılıyorsa inilecek yerden bir iki durak önce inip yürünebilir. Araç kullananlar gideceği yerin önüne kadar değil de birkaç sokak öteye park ederek gidilecek yere biraz yürüyebilir.
Yürüyüş, tüm yaştaki bireyler için en yaygın ve kolay uygulanabilen dayanıklılık (aerobik) aktivitesidir. Dayanıklılık aktiviteleri vücudumuzun oksijeni kullanma kapasitesini arttıran, büyük kas gruplarının dinamik ve ritmik olarak çalıştığı aktivitelerdir.
Fiziksel aktivitenin sağlığın koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi için günlük aktivitelerin yanı sıra yetişkin yaş grubunda haftanın 5 günü en az 30 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılmalıdır.
5-17 yaş grubu için ise kardiovasküler hastalıklar, diyabet, obezitenin önlenmesi, sağlıklı bir kas-iskelet sistemi gelişimi, anksiyete ve depresyon riskinin azaltılmasının sağlanmasında günde en az 60 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılmalıdır.
Orta şiddette fiziksel aktivite, solunum veya kalp atış hızında küçük artışlara neden olan orta düzeyde fiziksel efor gerektiren fiziksel aktivitedir. Bunu şu şekilde tanımlayabiliriz; yapılan aktivite esnasında kişi konuşabilir fakat şarkı söyleyemez. Tempolu yürüyüş bu aktivitelere en iyi örneklerden birisidir.
Daha önce hiç egzersiz yapmamış olanlar gün aşırı 10 dakika gibi sürelerle başlamalı ve bunu zaman içinde en az 30 dakika olacak şekilde artırmalıdırlar.
Egzersiz öncesinde yumuşak ve yavaş hareketlerle gererek kaslar ısıtılmalıdır.
Ani hareketler ve aşırı yüklenme özellikle daha önceden alışık olmayan bireylerde spor yaralanmalarına neden olabilir.
Bilinçsizce yapılan aşırı egzersiz ise sağlık için hareketsizlik kadar zararlıdır.
Bilinen bir kronik hastalığı olanlar, egzersiz programlarına başlamadan önce kendilerini izlemekte olan hekime başvurmalıdırlar.
Egzersizle birlikte gelen şiddetli göğüs ağrısı ve nefes darlığının kalp hastalığı belirtisi olabileceği bilinmelidir.
Açık havada yapılacak sporlar için hava kirliliğinin yoğun olmadığı ortamları seçmek dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli noktadır.
Çocukluk ve gençlik döneminde kazanılan ve yaşam boyu korunan fiziksel sağlık, bedenin en üst kapasitede işlev görmesi için zorunlu görülmektedir. Egzersiz eğitimi, çocuğun ailesi ve öğretmeninin mesajlarını anlayacak kadar büyüdüğünde hemen başlamalıdır.
Sağlıklı Çocuklarda Yaş Gruplarına Göre Aktiviteler:
2-5 yaş: Fırlatma, yakalama, koşma, sıçrama
6-9 yaş: Belli mesafeye fırlatma, bir topa vurmak, sporun temel hareketlerine geçiş
10-12 yaş: Basketbol, futbol gibi sporları içeren kompleks motor becerileri