Dilenci Kime Şikayet Edilir
Özellikle bayramları fırsat bilen dilencilere dikkat edilmeli. Kabahatler Kanunu 32. maddesinde dilenme eylemi düzenlenmiş ve Türk Ceza Kanunu’nun 229. maddesinde de dilendirme olarak tanımlanabilecek eylem, suç olarak kabul edilmiştir.
Dilencilik kabahatinde bireysel dilenme söz konusu iken; dilencilik suçunda, bir çocuk veya engellinin dilencilik için araç olarak kullanılmasıdır.
Dilencilikle ilgili birlikte düşünülmesi gereken sorunların başında insan ticareti gelmektedir. İnsan ticareti ve kaçakçılığında transit ülkelerde dilenciliğin organize suç örgütlerinin sıkı kontrolünde olduğu bir gerçektir.
Bilinen algının aksine dilencilerin büyük bir kesimi dilenciliği profesyonelce yaparak bir meslek haline getirmiştir ve örgütlü suç şebekelerince dilendirilenler ön plana çıkmaktadır.
Çalışıyor süsü verilerek selpak, çiçek satma vs. perdesi altında çocukların dilencilikte araç olarak kullanılması da failin çocuğu hâkimiyeti altında (yanında veya yakın bir yerde bulunmak suretiyle hâkimiyeti altına alarak) tutarak bu türden bir davranışa yönlendirmesi (dolaylı dilencilik) eylemi de dilencilik suçunu oluşturur. Ancak failin (anne veya babanın ya da büyük kardeşin) hâkimiyeti ya da bilgisi olmaksızın, çocuğun dolaylı şekilde dilencilik yapması, çocuk açısından (15 yaşını tamamlamış olması halinde) dilencilik kabahatine girer.
Dilencilik yoksulluk ve masumiyet temelinden profesyonelleşme, insan kaçakçılığı, zorla dilendirme ve masumiyeti kullanma boyutlarına kadar uzanan geniş bir yelpazede gerçekleştirilmektedir. Bu süreçte kent güvenliğini tehdit etmesi nedeniyle art niyetle gerçekleşen dilenciliğin örgütlü bir suç olarak görülerek mücadele edilmesi gerekmektedir.
Toplumsal bir vakıa ve ciddi bir ahlaki sorun olan dilencilik suçu, yaygın işlenen, hemen hergün herkesin karşılaştığı bir suç olmasına karşın, bu suçla etkin bir biçimde mücadele edilmemektedir.
Dilencileri şikayet etmek isteyenler, dilencilerin bulundukları yerin ilgili belediyelerindeki zabıta müdürlüklerine bildirmesi gerekmektedir. Fakat Zabıtalar bireysel dilencilere sadece kanuna göre para cezası kesip bırakmaktadır.
Bir çocuk veya engellinin dilencilik için araç olarak kullanılması halinde ise bu kişileri dilenciliğe zorlayan kişi hakkında suç işlediği için polise başvurulması gerekir.
Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
Devletimiz, yardıma muhtaçları İl Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na yönlendirerek ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmaktadır.
Türkiye’de dilencilikle mücadele noktasında sosyal politika boyutu henüz geliştirilmemiştir. Yerel yönetimler (belediye ve bağlı zabıta ekipleri), kendi imkânlarıyla tespit ettikleri dilencilerden sembolik bir ceza parası alıp onları bırakmaktadır. Bu işlem, dilencilik sorununun çözümüne yönelik herhangi bir katkı sağlamamaktadır.