Günümüzde teknoloji sanatla içiçe girmiş durumda. Bilgisayar yazılım ve donanımları kullanılarak dijital ortamda sanat eseri üretimi yani dijital sanat teknolojiyle içiçe olan bir anlatım biçimidir.
Geleneksel sanatla bilgisayar teknolojisi, dijital sanata dönüşerek yeni bir biçim türetmiştir.
Sanatçının sağladığı teknolojik imkanlar giderek geleneksel sanatın sınırlarını zorlamıştır.
1968 yılında, Londra Çağdaş Sanatlar Enstitüsü Avrupa’nın ilk bilgisayar sanatı sergisini açtı.
1980’li yıllardan beri örnekleri ortaya çıkmaya başlayan ve hızlı bir gelişim gösteren, dijital teknolojiler sanatsal üretimin vazgeçilmez aracı ve ortamlarından biri olmuştur.
Ressamlığı bırakan İngiliz Harold Cohen kullandığı sanatsal kuralları bilgisayara öğretmeye çalıştı. Kendi programladığı yapay zeka ile 1983 yılında Londra Tate Galeride bir sergi açtı.
1986 yılından sonra bilgisayarda Paint(Resim) programları, üretilerek programlama dili bilmeyen sanatçıların kullanımına uygun hale getirildi. 1987 yılında ise resim programlarında devrim niteliğini taşıyan Photoshop programı Thomas Knoll tarafından geliştirilmeye başlandı.
1990’lı yıllardan sonra internet ve görüntü işleme programları yaygınlaşarak dijital sanata çok sayıda kişi katkı sağlamaya başladı.
Sadece fotoğraf ve resim alanında değil aynı zamanda heykel sanatına, dijtal enstelasyondan performansa, video, müzik ve ses sanatına, dijital animasyona kadar pek çok konuda dijital sanat genişlemiştir.
Dijital sanat yeni gelişen bir sanatsal anlatım biçimi olarak görülmesine karşın aslında temeli geleneksel sanattan oluşuyor. Dijital sanat, dijital teknolojiler sayesinde simülasyon, yapay yaşam, manipülasyon, etkileşim gibi farklı anlatımsal içeriklerle kendini zenginleştirerek farklılaştırıyor.
21. yüzyılın sanat akımlarını etkileyen, günümüz teknoloji çağının sanatı olarak değerlendirilen dijital sanat, geleneksel sanat kalıplarından yola çıkarak, aidiyeti olmayan farklı ve hayali kimlikler oluşturan, bilgisayar oyunlarını kendi yönlendiren, sanal topluluklar kuran, varolan kalıpları yıkmaya veya yeniden üretmeye çalışan, işlemselliğin estetiğini oluşturan ve bu amaçla bilgisayar yazılım ve donanımlarını kullanan bir sanat türü olarak değerlendirilmekte.
Yapılan bir araştırmaya göre dijital sanat ve biçimlerinin dünyada temsilcileri çok fazla olmasına rağmen, Türkiye’de dijital sanat gelişmekte olan bir anlatım biçimi olarak görülerek, teknolojik gelişmelere yakın genç kuşak sanatçılar tarafından temsil edildiği düşünülmekte.
Dijital sanat Türkiye’de gelişme göstermeye başladı. Dijital teknolojiler artık sanat dünyasında orijinalliği ya da yenilik özelliğini geride bıraktı.
Dijital araçlar sanat yapma sürecinin bütünleyici bir parçası haline geldi.