Çin Ürünlerine Antidamping Vergisi İsteniyor Türkiye’de Antidamping Uygulaması

Çin Ürünlerine Antidamping Vergisi İsteniyor Türkiye'de Antidamping Uygulaması

Anti-damping uygulamaları Dünya Ticaret Örgütünün(DTÖ) Antidamping anlaşması kapsamında yürütülmekte. Türkiye antidamping ile ilgili olarak 1989 yılında İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunu yürürlüğe koymuş ve yerel üreticiler ilk antidamping soruşturmasını o sene açmıştır. 1995 yılına kadar 75 ayrı soruşturma açılmış ve bunların 41 tanesi koruyucu tedbir uygulanması kararı ile sonuçlanmıştır.

Türkiye özellikle Çin menşeli ürünler için soruşturma açmıştır. Toplam soruşturma sayısında Çin’i hedef alan soruşturmaların payı yüzde 30 civarındadır. Bunun yanında Türkiye’nin en çok hedef aldığı 10 ülkeye bakıldığında Uzak Asya ülkeleri ve Karadeniz komşuları Romanya ve Rusya’yı hedef aldığı görülmektedir. Bu ülkelere karşı anti-damping uygulamalarını Türkiye’deki üreticiler ve tüketiciler desteklemekte ve daha da artmasını istemektedir.

AB ülkelerindeki metal işçileri, Çin ürünlerini protesto için Brüksel’de; Çin dampingi dursun, Çin’e piyasa ekonomisi statüsü verilmesin gibi yazılarla ve Çin aleyhine çeşitli sloganlarla tepki verildi.

AB Komisyonu ise geçtiğimiz günlerde Çin ve Rusya’dan ithal edilecek saca yeni antidamping vergisi uygulamaya başlanacağını, Çin’den AB’ye ihraç edilen, dikişsiz çelik boru, kalın levha sac ve sıcak rulo saca yönelik antidamping incelemesi başlatılacağını açıklamıştı.

DTÖ belli durumlarda ülkelerin geçici tedbirler almalarına müsade etmiş ve antidamping vergileri bu geçici tedbirler arasında dünyada en aktif kullanılan yöntem haline gelmiştir. Antidamping uygulamaları tüm dünyaya hızla yayılırken, Türkiye’de en fazla antidamping kullanan gelişmiş ülkeler arasında kendisine yer edinmiştir. Türkiye bugüne kadar binin üzerinde ürün için 40’ın üzerinde ülkeye antidamping soruşturması açmış ve bu soruşturmalardan ekseriyetle koruyucu önlem kararı çıkartmıştır.

Türkiye son derece aktif bir antidamping uygulayıcısı olmasına rağmen, antidamping yazınında özel olarak Türkiye’yi analiz eden çalışma sayısı bir iki istisna dışında yoktur.

1989-2004 yılları arası antidamping ve sanayi verileri kullanılarak ve NBR modeli ile tahmin edilerek bulunan sonuçlar göstermektedir ki yerel sanayinin antidamping soruşturma sayısı sanayinin büyüklüğü, ekonomik performansı ve uluslarası rekabetteki artış ile doğrudan ilişkilidir. Ölçek olarak daha büyük sanayilerin daha fazla antidamping soruşturması açması soruşturmaların maliyetinin ve lobicilik yetisinin önemini ortaya koymaktadır.

Ayrıca küçük sanayilerin çok fazla antidamping soruşturmasında yer almaması, özellikle de çalışmanın yapıldığı yıllar baz alındığında 28 adet yerel sanayinin yarısına yakınının hiçbir antidamping soruşturması açmamış olması bunun olayın politik boyutunu da gözler önüne sermektedir. Bunun yanında yerel sanayinin ekonomik olarak iyi performans gösterdiği yıllarda antidamping soruşturmalarında bir azalma gözükmektedir.

Sonuçlar yerel sanayinin ürettiği ürünlerin ithalatındaki artıştan kaynaklanan piyasa baskılarının antidamping soruşturma sayısını arttırdığını ortaya koymaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir