NASA (ABD Uzay ve Havacılık Dairesi) yıllar önce en kötü en düşük teknolojik sistemleri kullanarak uzaya çıktığını iddia eden ancak hiç bir zaman çok net bir şekilde uzaydan fotoğraflar videolar çekemeyen, montajlarla insanlara gerçek dışı bilgiler veren ve bazı belgesellerde aslında uzaya hiç gitmeyip gitmiş gibi yaptığı belirtilen bir yerdir. NASA ayrıca İstanbul’da yapılan Uzay Araştırmaları Komitesi(COSPAR) Konferansı’na temsilci göndermeme kararı almıştı.
Amerika 1969’daki teknolojiyle Ay’a gitmiş olsaydı günümüzde gelişen teknolojiyle Ay Amerika’nın bir üssü durumunda olurdu. Ayrıca 1969’lu yıllarda devasa boyutlardaki bilgisayarlar tırlarla taşınıyorken mekiğe asla sığdırılamazdı.
O dönem kullanılan bilgisayarları anlatan video:
O yıllara ait dijital bir kol saatinin hafızası kadar bir teknolojiyle uzaya gidildiği iddia edilirken 1979 yılında bir harddisk, 8 inç (20,32 cm) uzunluğunda ve sadece 64.5 MB depolayacak şekilde ancak geliştirilebilmişti.
Ay seyahati görüntülerini izlemek için NASA’ya başvuru yapıldığında NASA görüntüleri bulamıyoruz diyerek veremiyor. Ay’a hiç çıkamayan NASA yıllarca dünyaya Ay’a ilk ayak basan isim olarak Neil Armstrong’u tanıttı ve Amerika bayrağını rüzgar olmayan ortamda dalgalandırarak büyük bir komediye imza atmıştı, üstelik 150 derece sıcaklıktaki Ay yüzeyinde bu montaj komedilerini gerçekleştirdi. Ay’a çıktığı iddia edilen kişilerin çantasından yere düşen bir cismin düşüş hızı bile Ay’da olmadıklarını ispatlıyor.
NASA’nın rezilliklerini çok net bir şekilde ortaya döküp dalga geçen Türkçe video:
Amerika uzay konusunda, Rusya’nın gerisindeydi(halen öyle) ve Rusya bu farkı açıyordu. NASA’nın aklına bu farkı kapatmak için ve hatta öne geçmek için çok güzel bir fikir geldi. Ay’a insan yollamak ve hatta bunu da canlı yayınla insanlara izletmek. NASA’nın gerçekten bunu yapabilecek ne teknolojisi vardı ne de bilgisi.
Dönemin insanları yeterince bilgili ve sorgulamacı olmadığı için çok sayıda saçmalık o dönemde fark edilememişti.
Uzay mekiği Ay’a iniş yapmadan önce kameramanlar Ay’daki yerini almış mekiğin inişini bekliyordu :)
Görüntülerde uzay mekiğinin modülü aya iniş yapıyor ve indiği yerde o sıcaklığa rağmen hiç yanık izi bulunmuyordu oysa sonradan gönderilen insansız araçlarda bu yanık izi var. Nasa yetkilileri toz nedeniyle yanık olmadı diyor ama gösterdikleri mekiğin Ay’a indiği geniş ayakçıklar da hiç toz bulunmuyor. NASA’nın paylaştığı bu görüntüleri kare kare izledikçe sayısız saçmalıkların ve komedilerin olduğu bir film 1969’lu yıllarda sahnelenmiş durumda işte bunu sonradan fark ettikleri için görüntüleri bulamıyorlar.
İngiltere’nin çok satan gazetelerinden Daily Mail’de yer alan bir haberde Apollo 17 görevi sırasında astronotların Ay’a ayak basmadığı ve çekilen görüntülerde Ay üzerinde astronot kostümü olmayan bir kameramanın yer aldığı belirtildi.
YouTube’da yayın yapan RichieFromBoston adlı kullanıcının iddiasına göre NASA, yıllarca insanlığı kandırdı. Bu kullanıcı Nikon P900 kamera kullanarak hiç sorun yaşamadan ayın bütün ayrıntılarını görebildiğini ve NASA’nın yıllarca insanlara yalan söylediğini, NASA’nın güvenilir olmayan bir kurum olduğunu iddia etti.
YouTube kanalı Streetcap1’de yer alan bir videoda Aralık 1972’de yapılan bir Ay operasyonunun aslında gerçek olmadığı ve bir sette çekimlerin yapıldığını ve VR teknolojisinin kullanıldığını öne sürdü.
Yazılımla incelenen fotoğraflarda dondurulan bir karede astronot kostümü giymeyen bir figürün görüldüğünü belirtiyor.
Ayrıca Amerikan vatandaşları arasında bile Apollo görevlerinin gerçek olamadığını düşünen ciddi bir kesim var.
Rusya ile Çin, uzay araştırmaları ve teknolojilerinde Amerika’nın çok çok önünde. Bugün Amerika’da hurda bilgisayar parçalarıyla uzay aletleri çalıştırılırken ve geçtiğimiz yıllarda tarihi eser anakartları kullanmak için ararken, Çin uzay için son teknolojiyi kullanıyor. Çin ve Rusya arasında 20’nin üzerinde uzay projesi hayata geçirildi. Çin 2018 yılında uzaydaki istasyonlarına deneysel bir modül fırlattı.
Van Allen Kuşağında kozmik radyasyon, yüksek yerlere çıkıldıkça artmaktadır. Bir canlı için uzun süreli bu radyasyona maruz kalınması ölümcüldür. Bu iyonlaştırıcı radyasyon DNA’ya ve diğer biyomoleküllere zarar vermektedir. Bu kuşakta kalış süresi hesaplandığında canlıların 13 rad/saat ışımaya maruz kalacağı görülmektedir. 1969 yılına ait herhangi bir teknoloji ile bunun önlenmesi mümkün değildir.
Farklı atmosferlerden geçildiğinde 0° C’den 2000° C’ye kadar değişen sıcaklıklar var. NASA’ya göre ay modülünü oluşturmak için kullanılan birincil malzemeler; alüminyum alaşım, paslanmaz çelik, nikel çelik alaşımı, ısıya dayanıklı cam, titanyum olarak belirtilmiş ancak alüminyum erime noktası 463° C, Isıya dayanıklı cam erime noktası 760° C, nikel çelik erime noktası 1453° C, paslanmaz çelik erime noktası 1510° C bu malzemelerle uzaya çıkıp geri dönülmesi imkansız.
Elektronlar uzay aracının koruyucu dış yüzeyinden kolayca geçerek kablolar, baskı devre kartları, radyasyon kalkanları vb. yalıtkan maddelerde yük birikmesine neden olurlar. Eğer bu sığa uzun süreli olarak devam edecek olursa aracın iç (derin) bölgelerinde elektrik deşarjları meydana gelir. Bu elektronların yüksek sığaları 11 yıllık güneş döngüsüne bağlı olarak değişim gösterirler ve daha çok döngünün sonlarında ve Solar Minimum dönemlerinde daha yüksektirler. Bazen de güneşin kendi ekseni etrafında dönme süresi olan 27 günlük değişimler de sergilerler.
İnsanların uzay veya Ay’a gidip gitmeyecekleri Rahman suresi 33. ayette açıklanmıştır.
Uzaya Çıkmak İçin İnsanların Geçemeyeceği Kuşakların Adı Hakkında Bilgi
İngilizlerin Yarısından Fazlası Amerika’nın 1969 Yılında Ay’a Çıkamadığını Düşünüyor