Atatürk Döneminde Türkiye’deki Olağanüstü Hayvancılık Başarısı Hakkında Bilgi
Türkiye’de her geçen gün hayvancılık azalıyor ve Türkiye’nin hayvan sayıları azalıyor ve sürekli ithalat artıyor.
Atatürk döneminde ulusal ve uluslar arası düzeyde yürütülen çalışmalar ve geliştirilen çağdaş veterinerlik hizmetleriyle bulaşıcı hayvan hastalıklarına karşı başarılı bir şekilde mücadele edilmiş, koruma önlemlerinin yanı sıra hayvancılığın geliştirilmesi için teşvik politikaları uygulanmıştır. Devletin öncülüğünde, hayvan ıslah ve çoğaltılmasını sağlayan tesisler yaygınlaştırılmıştır.
Yaklaşık 15 yıllık bir mücadele sürecinin ardından 1938 yılına gelindiğinde Milli Mücadele’nin başlarında yüzde 40’lara ulaşan telefata neden olan bulaşıcı hayvan hastalık vakaları minimum düzeye inmiştir.
1923 yılında yaklaşık 17 milyon adet olan toplam hayvan varlığı 1937 yılı sonu itibarıyla 50 milyona yükselirken, aynı yılda canlı hayvan ihracatından elde edilen gelir yaklaşık 3 milyon lira, yapağı, kıl ve tiftik ihracatı geliri yaklaşık 13 milyon lira, ham deri geliri yaklaşık 3 milyona lira, yaş ve kuru bağırsak ihracat geliri yaklaşık 1 milyon liraya ulaşmıştır.
Yaklaşık 300 bin baş hayvan ihraç edebilen ülke durumundayken, Atatürk dönemi hükümetleri tarafından uygulanan teşvik, koruma, ıslah ve çoğaltma politikaları sayesinde 1935 yılında sadece üç ülkeye (Suriye, Filistin ve Mısır) yaklaşık 452 bin baş hayvan ihraç edebilen ülke konumuna yükselmiştir.
Kürsel Isınma Sayesinde Geleceğin Mesleği Tarım Ve Hayvancılık Olacak