Dönemin Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin, 14 Kasım 1944 yılında, Gürcistan sınırlarında kalan Ahıska bölgesindeki yaklaşık 200 köyde yaşayan Türkleri, trenlerle Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a sürgün etmişti. Yaklaşık 30 gün süren tren yolculuğu sırasında 86 bin kişiden 17 bini açlık, hastalık ve soğuktan hayatı kaybetti.
Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a yerleştirilen Ahıska Türklerinin, bulundukları yerden ayrılmalarına ve yakınlarını ziyaret etmelerine 1956 yılına kadar izin verilmemişti. Orta Asya’ya yerleştirilen, Ahıska Türklerinin, Stalin’in ölümünden sonra ana yurtlarına dönmek için yaptığı girişimler sonuç vermemişti.
Bugün 500 bine yakın Ahıska kökenli Türk’ün, Kazakistan, Rusya, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye, Amerika ve Ukrayna’da yaşadığı tahmin ediliyor.
Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Metin Kılıç, programdaki konuşmasında, Türkiye’nin, Ahıskalıların vatandaşlık durumlarının düzeltilmesi ve geleneklerini yaşatabilecekleri eski topraklarına kavuşması için elinden geleni yaptığını açıkladı.
Orta Asya’dan Amerika’ya kadar yayılan Ahıska Türklerinin en büyük eksiğinin tarihi bir liderlerinin bulunmaması olduğunu dile getiren Kılıç:
Çeşitli ülkelerdeki dernekler, tek tek, kendi çabalarıyla seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu sesleri de ancak yerel düzeyde kalıyor. Gürcistan’ın Ahıska bölgesine gezi organize eden dernekleri, amacına uygun gezi düzenledikleri için tebrik ediyorum.
Ahıska’da yaşayan Türklerin başına 72 yıl önce büyük bir felaket geldi. Yurtları ve yerlerinden sürüldüler, vatanlarını kaybettiler. Tüm zorluklara rağmen mücadele vererek yaşama tutundular. Dinini, dilini, geleneklerini ve kimliklerini kaybetmediler. Nüfuslarını artırarak ve direnerek bugünlere geldiler.
Bu 72 yıllık sürede dünyada birçok haksızlık düzeltildi, diktatörlükler çöktü, demokrasiler kuruldu, alınan topraklar geri verildi ancak Orta Asya’ya sürgün edilen Ahıska Türkleri acılarıyla baş başa bırakıldı.