60 Yıldır Türkiye’yi Üye Yapmayan AB Yeni Bahanesini Açıkladı
1959 yılından beri Türkiye oyalanmakta. Türkiye’nin elindeki en büyük koz ise Gümrük Birliği anlaşmasını tartışmaya açarak, Gümrük Birliğinden çıkmak ve Avrupa ile ikili veya çok taraflı anlaşmalarla devam etmektir.
AB Komisyonu Türkiye ile Gümrük Birliği’ni tarım ürünleri ve hizmetleri de kapsayacak şekilde genişletmek Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesini istiyor.
Türkiye’nin, Rusya ve Çin’in başını çektiği Asya bloğuna yaklaşmasını istemeyen ve bunun için Türkiye’yi yaklaşık 60 yıldır oyalayan ve vizesiz seyahat gibi verdiği sözleri bile tutmayan Avrupa Birliği, Türkiye’nin stratejik ve ticari önemi nedeniyle Türkiye’den vazgeçemez. Türkiye’nin üyelik talebine son vermek için 27 üyenin hepsinin onayı gerekiyor ki böyle bir görüş birliği ortada yok.
Gümrük Birliği anlaşmasında yer alan geçici bir takım düzenlemeler belirlenen geçiş dönemi bittiği halde ve Türkiye Gümrük Birliğinden doğan yükümlülüklerini titizlikle yerine getirdiği halde tamamlanmamıştır.
Serbest dolaşım hakkı askıya alınmıştır. Türk iş adamlarına vize uygulaması devam etmektedir.
Türkiye gümrük birliğine girmekle bağımsız dış ticaret politikası uygulama imkânını kaybetmiş, mevcut dış ticaret mevzuatını AB mevzuatıyla uyumlaştırarak, AB’nin üçüncü ülkelere karşı uyguladığı dış ticaret kısıtlamalarını ve ödünlerini aynen üstlenmiştir.
Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin statik etkilerini araştıran literatür net etkinin ticaret oluşturucu olduğunu fakat bu ticaret oluşturma etkisinin Türkiye aleyhine işlediğini ortaya koymaktadır.
Türkiye’ye aday ülke sıfatıyla bir miktar ödemeler yapıp daha sonra bunun misli misli fazlasını AİHM tarafından tazminatlara mahkum ederek geri alan Avrupa Birliğne artık, Türkiye’deki vatandaşlarda üye olma inancını yitirirken, ekonomik olarak çökmeye başladığı için Avrupa Birliğine de sıcak bakmamaya başladı. İngiltere birlikten bir an önce çıkmak için can atıyor. İngiltere’nin çıkışıyla AB’nin çökmesinin hızlanması bekleniyor. Ekonomik çöküşe giren birliğe üye ülkeler, en sonunda yine kendi kaynaklarına ve para birimlerine dönmek zorunda kalacak gibi gözüküyor.
Avrupa Birliği üye ülkelerin Türkiye’yi birliğe kabul etmemek için öne sürdüğü bahanelerden bazıları şunlar;
Bütçe açığı, dış borç ve işsizlik oranları açısından Türkiye Avrupa Birliği ortalamasının çok altında,
Türkiye’deki yüksek nüfus artışı, Avrupa Birliği ülkelerinin gözünde endişe verici bir sorun. Bu nüfus artış hızıyla Türkiye Avrupa Birliğine katılırsa Almanya’yı geçerek Avrupa Birliği’nin en büyük üyesi olacağı için Avrupa Parlamentosu’nda en fazla üyeye sahip olacak bundan büyük endişe ediliyor.
Türkiye’nin istenmemesinin en önemli bahanelerinden biriside yüzölçümünün büyük olması.
Türkiye’nin komşu ülkelerle yaşadığı sorunlar Avrupa Birliğinde devamlı gündemde. Özellikle Avrupa Birliğinin tanımadığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti meselesi, Türkiye-Yunanistan ilişkileri ve Türkiye-Ermenistan ilişkileri.
Bazı Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye’nin coğrafi konumunun, kültürel ve tarihsel kimliğinin Avrupa Birliği’ne uygun olmadığını belirtmekte.
Türkiye’nin coğrafi konum olarak Avrupa’da bulunmadığı bahanesini zaman zaman ortaya atan bazı Avrupa Birliği ülkeleri Asya’da yeralan Kıbrıs Rum Kesimini 2004 yılında birliğe aldıktan sonra bu bahaneyi kullanamaz hale geldi.
Avrupa Birliği Türkiye’yi Oyalamaya Devam Etmek İstiyor
Avrupa Birliği Çökecek Türkiye 20 Yıl Daha AB’ye Alınmayacak
Türkiye Gümrük Birliği Anlaşmasını Bozmalı Bağımsız Anlaşmalar Yapmalı