29 Ekim 1923 Pazartesi günü ilan edilen Cumhuriyet, Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez değerdir. Atatürk, Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim gününü en büyük bayram olarak armağan etmiştir.
Büyük bir imparatorluktan Cumhuriyet’e doğru giden süreci çok iyi bilmek, anlamak ve her zanan hatırlamak zorundayız.
Sömürgeci Avrupa devletlerinin elinden kurtarılan topraklar Mustafa Kemal Atatürk’ün rehberliğinde ve önderliğinde büyük Türk Milletinin kanı, canı ve büyük emekleriyle kuruldu.
Bizlere ve yeni nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyetinin ülke ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumak, Atatürk ilke ve inkılâplarını koruyup kollamak, iç ve dış tehlikelere karşı dikkatli olmaktır.
İnsanlık tarihinin, milletlerin sarsılmaz ortak iradesiyle kaderlerini böylesine, kendi elleriyle ve kanlarıyla yazdığı çok nadir görülen ve Türk Milletinin tarih sahnesinde yeniden dirilişini sembolleştiren Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Atatürk’ün, Cumhuriyetimizin içeriği ve kuvvetini açıkça beyan ettiği ifadeler şöyle:
“Cumhuriyet akıl ve şuurla kurulmuştur. Zayıf değildir. Yüzyıllardan beri çekilen milli musibetlerin uyanıklığı ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Türk milletinin tabiat ve ününe en uygun idaredir.
Türkiye Cumhuriyeti, demokrasi esasına müstenid bir devlettir. Demokrasi ise esas itibariyle siyasi mahiyetdedir, fikridir, ferdidir, müsavat perverdir. Demokrasinin, bu esaas noktalarına göre, vatandaşın siyasi hürriyet ve mesaisini temin etmek ve vatandaşın ilmi, içtimai, sanat, ahlak gibi fikri sahalarda inkişafını temin ile alakadar olmak ve vatandaşın milli hakimiyet usulü dairesinde iştirak hakkını ve bütün vatandaşların aynı siyasi haklarını haiz olmalarını temin eylemekten ibaret olan noktalar devletin, vatandaşa karşı, başlıca vazifelerinin hududunu gösteren işaretlerdir. O halde, demokrasi esasına müstenid bir devlet, bir içtimai muavenet sistemi, veyahut, bir iktisadi teşkilat sistemi değildir. Bunun için, bu sahalara ait işlere, devletin karışmaması bütün bu mahiyetteki işleri fertlere veya fertlerden mürekkep şirketlere bırakması mümkündür. Bu imkanın derecesini anlamak için, devletin, millete ve memlekete karşı, ifasına mecbur olduğu, esaslı vazifelerini, ikinci derecede görülen vazifelerle münasebet ve irtibatlarını düşünmek lazımdır.”
Türk ulusuna verilmiş en büyük miras ve vazgeçilmez bir değer olan Cumhuriyet; özgür düşünen, toplum içinde eşit haklara sahip, demokratik kurallara bağlı onurlu bir ulus ve devlet olmamızı sağlamıştır.
Tarihimizin en büyük ve en kapsamlı hamlesi olan Cumhuriyet, getirdiği yenilikler ve atılımlar ile Türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmış ortadoğu bataklığından kurtarmıştır. Cumhuriyetin bizlere verdiği güç sayesinde ve Atatürk’ün koymuş olduğu ilkelerle ülkemiz dünyanın saygın ülkelerinden biri haline gelmiştir.
Türk siyasetinin önemli isimlerinden olan ve 29 Ekim 1926 yılında doğan eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın Atatürk hakkındaki önemli görüşleri: