Diş hekimliği günü 22 Kasım 2016 tarihinde kutlanırken 16-22 Kasım günleri arası Ağız Diş Sağlığı Haftası olarak belirlenmiş durumda.
İlk dişçilik yüksek okulunun açılış tarihi olan 22 Kasım 1908; ülkemizde bilimsel diş hekimliğinin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. 1996 yılından beri 22 Kasım Diş Hekimliği Günü, 22 Kasım’ı içine alan hafta ise Ağız Diş Sağlığı Haftası olarak kutlanmakta.
Ağız diş sağlığı bozulması sonrasında, kişilerde diyabet, pnömoni, kalp ve dolaşım sistemi, kronik solunum yolu, mide ve bağırsak, ortopedik, psikosomatik hastalıklar ile gebelerde düşük doğum ağırlığı ve erken doğum riski artmaktadır.
Önlenebilen diş ve diş eti hastalıklarının temelinde kötü ağız hijyeni ve bakteri plağı bulunmaktadır.
Dişler kahvaltıdan sonra ve yatmadan önce olmak üzere günde en az 2 kez, 2-3 dakika fırçalanmalı. Diş macunu nohut büyüklüğünde olmalı ve fırçalama öncesi diş fırçası ıslatılmamalıdır.
Dişlerin tüm yüzeylerinin fırçalanması, diş etine masaj yapılarak kan dolaşımının sağlanması önemlidir.
Dişlerde erozyon dediğimiz aşınmaları engellemek için asitli gıdaların tüketilmesinden sonra veya hamilelikte sık görülebilen kusma sonrasında dişler 30-40 dakika beklendikten sonra fırçalanmadır.
Dişlerin fırçaladıktan sonra dil sırtı da dil ucuna doğru basınç uygulamadan 3-4 kez süpürür gibi fırçalanmalıdır.
Dişlerin birbirine komşu ara yüzeyleri günde bir kez tercihen yatmadan önce diş ipi ile temizlenmelidir.
Özellikle büyüme ve gelişme çağında kalsiyum, fosfor ve flor içeren çiğneme yoğunluklu besinler tüketilmelidir. Ağız ve diş sağlığı için A, D ve C vitamininden zengin besinler, et, süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, yumurta, balık, sarı renkli sebze ve meyveler, narenciye, domates, çilek gibi gıdalar yeterince tüketilmelidir.
Nişastalı, şekerli ve dişlere yapışan türdeki gıdaların tükürük akışının daha çok olduğu yemek sırasında tüketilmesi tercih edilmeli, yemek aralarında dişlere zararlı ürünler değil, elma, havuç, yer fıstığı gibi mekanik temizliğe yardımcı olan ve tükürük akışını arttıran gıdalar tüketilmelidir.
Şekerli, yapışkan gıdalar tüketildikten sonra dişler fırçalanmalı, fırçalamanın mümkün olmadığı durumlarda, ağız su ile çalkalanmalı ya da biraz su içilmelidir. Çürüğü önleyici özelliğinden dolayı bir parça peynir tüketilmesi de yararlıdır.
6 ayda bir, düzenli olarak diş hekimi kontrolü ihmal edilmemelidir. Ağız ve dişler erken uyarı sistemi olarak da görev yaparlar. Tüm sistemik hastalıkların yüzde 90’ı ağızda belirti gösterir. Ayrıca diş hekimi yalnızca mevcut ağız diş sorunlarının tedavisini yapmayıp, bunun yanı sıra sorunların oluşmadan önlenmesi için gerektiğinde kişiye özel koruyucu programlar uygulayacaktır.
Koruyucu programlarda en sık kullanılanlar bölgesel florür uygulamalarıdır. Florür diş minesinin güçlenmesi, ağızdaki asit ortamın nötralize edilerek bakteri plağının etkisinin azaltılması amacıyla kullanılır. Diş macununda da bulunan florür, koruyucu amaçla gargara, jel, vernik gibi formlarda uygulanır.
Anne sütü de çürük yapıcı öğeler içerir. Bebeğin gece yatmadan önce ya da yatar pozisyonda iken emzirilmemesi ve biberonla beslenmemesi gereklidir.
Bebeğin ağız temizliğine dişler çıkmadan önce başlanmalıdır. Bunun için ıslak, temiz bir tülbent veya gazlı bez kullanılabilir. İlk dişlerin çıkmasıyla birlikte bebekler için özel olarak üretilmiş diş fırçaları kullanılarak dişler fırçalanabilir.
Diş çürüğü bulaşıcıdır. Anne, babanın veya bakıcının ağzındaki çürük yapıcı bakteriler kaşık ve emzik yoluyla bebeklere bulaşmaktadır. Bu nedenle bebek için kullanılan kaşık, emzik gibi malzemeler asla başkaları tarafından kullanılmamalıdır.
İlk süt dişi bebek 6 aylıkken sürer (ağızda görülmeye başlar) ve 2,5 yaş civarında tüm süt dişlerinin sürmesi tamamlanır. Süt dişleri daimi dişlere rehberlik ederler. Bu nedenle süt dişleri daimi diş dizisinin düzgün olabilmesinin de garantisidir.
Bebeklerde 1 yaşından itibaren diş hekimi kontrolüne başlanmalı, çürük olması durumunda zaman geçirmeden tedavi edilmelidir.
Çocuklar 6 yaşına geldiğinde süt dişlerinin arkasından ilk daimi diş olan 1. büyük azı diş (6 yaş dişi) çıkar. Bu dişler çenenin ve yüzün gelişiminde önemli rol oynar ve çiğnemenin merkezi olarak görev alırlar. 6 yaş dişleri geride olduğundan çıkarken fark edilmez ise hızlı çürüyebilir. Bu nedenle hem fırçalamaya özel önem gösterilmeli hem de bu dişin çürüğe duyarlı girintili çiğneyici yüzeylerine fissür örtücü uygulanması için diş hekimine başvurulmalıdır.
Çocuğun fırçalama alışkanlığı edinmesi için eline diş fırçası verilmeli, ancak motor becerileri gelişinceye kadar (örneğin kendi ayakkabı bağını bağlayabilinceye kadar) ağız diş bakımı ebeveyn desteğiyle yapılmalıdır.
Çocukların tükettiği atıştırmalık besinlerin çoğu şeker içermekte ve diş çürüklerine neden olabilmektedir. Bu nedenle besinlerin seçimi önemlidir. Doğru Beslenme ve Ağız Bakım alışkanlıkları, çocukların ağız diş sağlıklarının yanı sıra genel sağlıklarının da korunmasını ve yetişkinlik dönemi kronik hastalık risklerinin azaltılmasını sağlayacaktır.