Her yıl dünya genelinde 10-16 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Engelliler Haftasında engellilerin sorunlarına dikkat çekiliyor.
TÜİK verilerine göre Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 12,29’unu engelli bireyler oluşturuyor. Türkiye’de erkek engellilerde istihdama katılım oranı yüzde 35’in üzerindeyken, kadın engellilerde bu oran yüzde 6’ya düşüyor.
Zihinsel engelli çocukların ilk seçim ve teşhislerinde uygulanacak temel ilkeler şu şekilde sıralanabilir:
Çocuk bütün yönleriyle incelenmelidir. İncelemeler konu uzmanları tarafından yapılmalıdır. Çocuğun yalnız incelendiği zamandaki durumu değil, o ana kadar olan gelişimi de incelenmelidir. Çocuğun tüm özelliklerinin incelenmesinde çeşitli ve uygun testler kullanılmalıdır.
Teşhisin doğruluk ve yanlışlığı sürekli incelemelerle kontrol edilmeli ve sonuç daima değişikliğe açık tutulmalıdır. Teşhis çocuğun sadece yetersiz olduğu yetenekleri değil, yeterli, üstün olduğu ve başarılı olduğu alanları da ortaya çıkarmayı amaç edinmelidir. Zihinsel engelli çocukların ilk seçimleri yaygın olarak iki aşamada yapılmaktadır; Öğretmen Kanaatlerine Göre İlk Seçim ve Grup Zekâ Testine Göre İlk Seçim
Öğretmen kanaatleri ve grup zekâ testleri sonuçlarına göre zihinsel engelli olmasından kuşku duyulan çocukların ilk teşhisleri çeşitli bireysel incelemeler sonucunda yapılmaktadır, ilk teşhiste yapılan bireysel incelemeler şunlardır;
Tıbbi incelemeler
Bireysel zekâ ölçekleri ile çeşitli yeteneklerinin incelenmesi
Sosyal olgunluk düzeyinin incelenmesi
Psiko-devimsel yeteneklerinin incelenmesi
Uyum ve kişilik sorunlarının incelenmesi
Eğitim düzeylerinin incelenmesi
Olgu incelenmesi
En geç 6 aylık aralıklarla bu incelemeler sürdürülür. Mümkün olduğu kadar objektif testler ve ölçekler kullanılarak çocuğun damgalanmasına neden olunmamalıdır.