Zeytin Karasuyu Türkiye ve Dünyadaki Zeytin Fabrikalarının En Büyük Sorunu Zeytinyağı fabrikalarında, zeytin sıkma iÅŸleminden sonra atık olarak ortaya çıkan, içinde fenol vb. toksik kimyasalların bulunduÄŸu, özellikle de Akdeniz ülkelerinin ve Türkiye’nin en büyük kâbusu haline gelen zeytin karasuyu, deniz ve nehirlerdeki oksijeni çok hızlı tüketir ve koyu rengi de suyun parlak görünümünü bozarak güneÅŸ ışığının suya geçiÅŸini önler. Zamanla su içinde mikroorganizmalar geliÅŸerek kokuÅŸma baÅŸlar. Suda ve toprakta yaÅŸayan tüm canlıları yok eder bu nedenle çevre için çok tehlikelidir. Türkiye’de zeytin karasuyunun topraklara verilmesi yasak. Çevre Bakanlığı 2014’ün sonuna kadar zeytinyağı fabrikalarına süre tanıyarak, arıtma tesisi kurulması zorunluluÄŸu getirdi ancak üreticiler zaman zaman bilinçli bir ÅŸekilde bu suları akarsulara göndermekte, bazen de aşırı yağış, havuzun patlaması vb nedenlerle taÅŸan zeytin karasuları çevreyi kirletmektedir. Türkiye’deki fabrikalardan doÄŸaya 150 bin ton zeytin karasuyu verildiÄŸi tahmin ediliyor. Zeytinyağı fabrikaları senede 2 ila 3 ay çalışan küçük iÅŸletmeler olduÄŸu için arıtma tesisi yapmaktan kaçınmakta, çoÄŸunlukla maddi gücü buna yetmemektedir. Bir metreküp zeytin karasuyu 200 metreküp evsel atık suya, 200 metreküp evsel atık su ise bin 333 kiÅŸinin tükettiÄŸi atık suya denk geliyor. Gaziantep, Kilis ve Hatay gibi zeytin üretim kapasitesi yüksek olan ve zeytinyağı fabrikalarının bol bulunduÄŸu ÅŸehirlerimizin en büyük çevre sorunlarından biri zeytin karasuyudur.