Türkiye’de yaşlıya kötü muamele konusuyla ilgili yapılan çalışmalara göre her 100 yaşlıdan 3 ila 10’unun istismara uğradığı, huzurevlerine başvuran yaşlılarla yapılan çalışmalarda bu oranın yüzde 25 olduğu belirtilmekte.
Türkiye’deki sosyal güvenlik desteğinin yetersizliği, ekonomik şartların ağırlaşması ve işsizlikteki artış, yaşlıya her türlü istismarı artırabileceği gerçeğini barındırıyor.
Sağlık sorunu bulunan, ekonomik nedenlerle bağımlı olan yaşlılar, dul, boşanmış ya da yalnız yaşayan yaşlılar, zihinsel veya fiziksel yetersizliği bulunan yaşlılar en çok istismara uğrayanlar.
Yaşlılara istirmar uygulayanlarda genellikle yaşlıya karşı geçmişte kızgınlık besleyenler, zorunluluktan ötürü bakım yapan, kişilik bozukluğu olan, ekonomik sıkıntı içinde olan, şiddet kullanarak kendisini ifade ettiğini zanneden ve alkol madde bağımlıları olanlar.
Yaşlılara istismar uygulayanların büyük bir kısmı aile bireyleri olurken aile bireyleri içinde en çok gelinler ardından damat gelirken sonrasında oğlu, kızı ve bakıcı, kardeş, torun, akraba ve akrabalık olmayan yabancı kimseler geliyor. Bu tür aile bireyleri tarafından yapılan istismarlar gizli kalmaktadır.
İstismar uygulayan aile bireyinin yaşlıya başkalarıyla görüşmesini yasaklaması, yaşlının aile bireyleri dışında gidecek veya güvenecek kimsesi olmaması yaşlı istismarını gizlemektedir. Bu durum gizli kaldığı için yaşlılar bazen ölümü bile arzulamaktadır.
Bu konuda en önemli aşama farkındalığın artması ve bu konunun bilinmesidir.