Kışın insan vücudunun hissettiği sıcaklık, rüzgarın şiddetine göre havanın sıcaklığından daha düşük olmaktadır. Rüzgardan ötürü hissedilen bu sıcaklığa üşüme sıcaklığı denir. İnsanın sıcaklık konforunu önemli ölçüde etkileyen üşüme sıcaklığı; bulunduğunuz çevre şartları, kişinin yaşı, sağlığı, beslenmesi, giyimi vb. sebeplerle farklı ölçülerde etkilidir.
Marmara bölgesinde bulunan 12 farklı istasyonda 1929 ila 1990 yılları arasında ölçülen sıcaklık ve rüzgar hızı değerleri kullanılarak Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ve Mart ayları için üşüme sıcaklıkları hesaplanmış ve yersel değişimler incelenmiştir. Üşüme sıcaklıklarının genel olarak en çok hissedildiği istasyonlar sırasıyla Şile, Çanakkale, Florya ve Tekirdağ’dır. Ocak, Şubat ve Aralık aylarında deniz etkisi altında bulunan Şile, Çanakkale, Florya ve Tekirdağ’da üşüme sıcaklıkları yaklaşık 5 derece ve üzerinde belirlenmiştir
Hissedilen sıcaklık, çevre sıcaklığı ve rüzgar hızına bağlıdır. Hissedilen sıcaklık yaş, cinsiyet, vücut yapısı gibi özelliklere bağlı olup yeme, içme, kas performansı ve uyku ihtiyaçlarını etkilemektedir. Rahat bir ortamda dinlenmekte olan bir insanın saatlik ısı üretimi 50 kcal / metrekare olup bir metabolizma hızına eşittir. Metabolizma genellikle vücudu ısıtmak veya soğutmak için çalışır. Vücut, sıcaklık bakımından konforda olduğunda metabolizma en azdadır. Vücut ile çevresi arasında ısı alışverişi yok denecek kadar azdır. Bu durumda vücut iç sıcaklığı 37 derecedir.
Vücudun ürettiği ısıdan daha fazlasını kaybetmesi halinde, vücut iç sıcaklığı düşer. Vücut, sıcaklığını koruyabilmek için titreme şeklinde enerji kaybeder. Vücut sıcaklığı, metabolik aktiviteler normal seyrini sürdüremeyecek hale gelinceye dek düştüğünde de hypothermia oluşur. Hypothermia’nin ilk işaretleri zihin karışıklığı ve şaşkınlıktır.
Rüzgarın soğutucu etkisi kuvvetli olduğu zamanlarda rüzgardan korunmak ve kuru kalmaya özen göstermek gerekir.