Dünya bor üretiminin yüzde 47’sini Türkiye yüzde 27,5’ini Amerika yapmaktadır. Türkiye’de kolemanit, üleksit ve boraks mineralleri ve borik asit, boraks dekahidrat, boraks pentahidrat,sodyum perborat monohidrat ve susuz boraks ticari olarak üretilmekte ve üretimin büyük bir bölümü ihraç edilmektedir.
Dünyada bor tüketimi bölgesel olarak değişmektedir. Bor minerali Kuzey Amerika’da cam, Avrupa’da deterjan, Latin Amerika ve Asya’da seramik endüstrisinde kullanılmaktadır. Bor minerallerinin kullanım alanı ve miktarında Amerika ve Batı Avrupa’da farklılıklar gözlenmektedir. Amerika’da bor tüketiminin yüzde 68’i cam, yüzde 5’i deterjan, yüzde 3,5 seramik, yüzde 3,5 tarım ve yüzde 3,5 alev geciktirici endüstrisinde yapılmaktadır. Avrupa’da boratların en büyük kullanım alanı deterjan sanayidir.
Avrupa’da tüketimin yüzde 35’i deterjan, yüzde 23’ü cam, yüzde 10’u seramik ve yüzde 2’si tarım endüstrisindedir.
Türkiye’de boratların tüketimi çok düşük seviyede olup, dünya tüketiminin yüzde 1-2’si civarındadır. 2000 yılı itibariyle Türkiye’de borun yüzde 27’si demir-çelik, yüzde 12’si cam ve cam elyafı, yüzde 38’i seramik ve firit, yüzde 12’si deterjan, yüzde 5’i kimya ve yüzde 6’sı diğer sektörlerde tüketilmiştir.
Cam sanayisinde ; bor erimiş haldeki cam ara mamülüne katıldığında onun vizkozitesini artırıp,yüzey sertliğini ve dayanıklılığını yükselttiğinden ısıya karşı izolasyonun gerekli görüldüğü cam mamüllerine katılarak kullanılmaktadır.
Seramik sanayisinde ; borla kaplanan emaye onun paslanmasını önlemesi ve seramiği çizilmeye karşı dayanıklı kılması açısından kullanılmaktadır.
Temizleme ve beyazlatmada; sabun ve deterjanlarda, mikrop öldürücü, su yumuşatıcı, beyazlatıcı etkisi nedeniyle kullanılmaktadır.
İnşaat ve çimento sanayisinde; çimento için dayanıklılık artırıcı ve izolasyon özelliği sağlaması açısından kullanılmaktadır (daha sağlam, depreme-ısıya dayanıklı binaların yapılmasında, yalıtımda). Ayrıca bor katkılı çimentonun diğer çimentoya göre daha dayanıklı olduğu ve daha hızlı soğuduğu kanıtlanmış ve bu özelliği sebebiyle yol çalışmalarında kullanımı önem kazanmıştır.
Yanmayı önleyici/geciktirici madde olarak ise; bor, erime noktasının çok yüksek olması ve bu nedenle yanmaya karşı oldukça dayanıklı olması sebebiyle yanmayı önleyici/geciktirici madde olarak kullanılmaktadır.
Enerji sektöründe; hidrojen üretimi ve depolamasında, motor yakıtı olarak, motor yakıtı katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Enerji ile ilgili araştırmalar ve projeler henüz deney aşamasında olmakla birlikte ancak temiz bir çevreyle birlikte düşünülebilecek gelişimin ve üretimin içinde yerini alacaktır.
Tarım alanında; bor mineralleri bitki örtüsünün gelişmesini arttırmak veya önlemek maksadıyla kullanılmaktadır. Bor, değişken ölçülerde, birçok bitkinin temel besin maddesidir.
Makine ve Metalurjide; bor kimyasalları yüksek sıcaklıklarda düzgün, yapışkan, koruyucu ve temiz bir sıvı oluşturma özelliğinden dolayı, koruyucu bir cüruf oluşturucu ve erimeyi hızlandırıcı madde olarak kullanılmaktadır. Özellikle çeliğin sertliğini artırıcı madde olarak kullanılmaktadır. Bor, makina/metalurji sanayisinde demir esaslı malzemelerden yapılan makine parçalarında elemanların aşınmaya, yüzey basıncına, korozyona karşı dirençli olması için yüzeylerinin sertleştirilmesinde kullanılmaktadır.
Sağlık sektöründe; BNCT (Boron Neutron Capture Therapy)(Bor Nötron
Yakalama Tedavisi) kanser tedavisinde kullanılmaktadır. Özellikle; beyin kanserlerinin tedavisinde hasta hücrelerin seçilerek imha edilmesinde kullanılmakta ve sağlıklı hücrelere zararının minimum düzeyde olması nedeniyle tercih nedeni olabilmektedir.
21.Yüzyılın petrolü olarak nitelenen bor madenleri, Türkiye’nin tek stratejik önemi olan maden varlığıdır. Yerine ikamesi olmayan bor madenleri uzay teknolojisinden, enerji sektörüne, savunma sanayisine çok geniş bir alanda kullanılan bir madendir.
Bilimsel çalışmalar, bor ve bor bileşiklerini, hidrojen depolama ve üretiminde kullanılan bir enerji kaynağı konumuna getirmiştir.
Bu sebeple, borun, hidrojen ve yakıt pili teknolojileri için önemi giderek artmıştır. Hidrojen, bir bor bileşiği olan sodyum bor hidrürden hiçbir zararlı yan ürün oluşmaksızın üretilebilmektedir.
Sodyum borhidrür, ayrıca yakıt pilleri için potansiyel yakıt konumundadır. Bor, ayrıca element halinde, yüksek yanabilirliği sebebiyle doğrudan araçlar için motor yakıtı veya motor yakıtı katkı maddesi olarak da kullanılabilmektedir.
Modern deterjanlar birçok maddeden oluşur. Bunlardan yüzey aktif maddeler (sülfonatlar), suyun yüzey gerilimini düşürür. Böylece kumaşın ıslanmasını sağlar, yağ ve diğer lekeleri kumaştan uzaklaştırır. Deterjan geliştiriciler (zeolit), sert sularda kullanıldığı zaman kalsiyum ve magnezyum iyonlarını sudan uzaklaştırır. Böylece yüzey aktif maddesinin verimini artırır. Ağartıcılar, oksidasyon (elektronların bir atom ya da molekülden ayrılmasını sağlayan kimyasal tepkimedir) ile lekeleri uzaklaştırır. Ağartma aktivatörü TEAD veya sodyum tuzları, düşük sıcaklıkta ağartma verimini artırmak için kullanılır. Dünya deterjan endüstrisinde oksijen bazlı sodyum perborat ve sodyum hipoklorit olmak üzere iki ana ağartıcı kullanılmaktadır. Avrupa’da sodyum perborat ağartıcılı deterjanlar, Amerika’de ise hipoklorit ağartıcılı deterjanlar kullanılmaktadır.
Hipokloritlerin 40 ºC sıcaklıkta etkinliği yüksektir. Perborat ağartıcıların ise 60ºC sıcaklık üzerinde kullanıldıklarında etkinlikleri en yüksektir. Ancak 40ºC sıcaklıkta etkinliği düşüktür. Sodyum perboratın düşük sıcaklıkta etkinliği artırmak için yıkama süresi veya ağartıcı miktarı artırılabilir. Günümüzde perborat ağartıcıların 40°C sıcaklıktaki etkinliğini artırmak için aktivatörler kullanılmaktadır.
Ülkemizde üretilen perlitin yüzde 80’i inşaat sektöründe ısı ve ses yalıtım malzemesi olarak kullanılmaktadırlar. Isı iletkenlik değerinin çok düşük olması, hafifliği, kullanılabilme ve işlenebilme kolaylılığı ısıya dayanımı, asit ve bazlara dayanıklılığı, bakteri barındırmayışı gibi birçok avantajları perliti inşaat sektöründe ideal bir yapı malzemesi durumuna getirmektedir.
Genleştirilmiş perlit ısı ve ses yalıtımı sağlamak amacıyla serbest olarak duvar ve döşemelerde kullanılabilmektedir. Bu uygulamalarda genleştirilmiş perlit, çift cidarlı bir duvarın iki cidarı arasına serbest olarak doldurulur. İnorganik bir malzeme olan perlitin pH’ı 6 – 7 dolaylarındadır. Bu nedenle kimyasal olarak pasiftir, çürümez, böcek ve bakteriden etkilenmesi söz konusu değildir. Ayrıca ; şekillendirilmiş izolasyon malzemeleri (çatı ve zemin izolasyonlarında) ve Perlitli hafif yapı elemanları, tavan kiremitleri, boru izolasyonlarında da kullanılmaktadır.