Türkiye’de suçluluk artışı dikkat çekiyor ancak rehabilite için gerekli politikaların oluşturulması konusunda ciddi bir çaba yok.
Suç öncesi aşama çok önemli. Neden suç işleniyor ve kişiler neden suç işler? Bu soruların cevabı bulunursa mücadele için önemli bir adım atılmış olur. Toplumun suça karşı bilinçlendirilmesi bile azalma sağlayabilir. Tutuklu ve hükümlülerin işlediği ileri sürülen suç türlerine bakıldığında en fazla, hırsızlık suçunun olduğu dikkat çekiyor. Temeli ekonomik olan suçlara da bakılmalı ve bu problemin üzerinde durulmalı.
Tüm dünyada, cezanın infazından sonra da hükümlüyü rehabilite etmeye yönelik ciddi çalışmalar bulunuyor. Gönüllü kuruluşlarda da ciddi çabalar var.
Sürdürülebilir bir kurumsal yapıda infaz sonrası aşama olmalı. Alternatif yaptırımlar uygulanması için gönüllü kuruluşların da aktif olarak çalışması gerekiyor.
Devletin suç politikası ve 5-10 yıllık eylem planı olmalı ve ceza hukuku son çare olarak görülmeli.
Hükümlünün yeniden topluma kazandırılması için neler yapılması gerektiği çok önemli. Mahkumlar cezaevinde meslek sahibi oluyor ancak bu işsizlik ortamında eski hükümlü damgası da varken çalışma alanları sınırlı oluyor.
Mahkumların rehabilitesi için ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Uzmanları tarafından zorunlu devlet hizmeti olarak, suçlarla ilgili dinen sakıncaları mahkumlara anlatması gerekiyor.