Son 10 yıl içinde, dünyada doğal gaz ve elektrik talebinin Çin’den sonra en fazla arttığı 2. ülke olan Türkiye’nin, enerji talebi artışı bakımından dünyanın en dinamik enerji ekonomilerinden biri olmaya devam etmesi beklenmektedir.
Yenilenebilir enerji bakımından önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye, jeotermal potansiyeli ile Avrupada birinci dünyada 7. sırada yer almaktadır.
Hidroelektrik kaynakları, rüzgar ve güneş enerjisinin geliştirilmesine de öncelik verilmektedir. 2023 yılına kadar Türkiye’nin toplam enerji talebinin yüzde 30’unun yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması öngörülmektedir.
Türkiye, ispatlanmış petrol ve doğalgaz rezervlerinin dörtte üçüne sahip bölge ülkeleriyle, Avrupa’daki tüketici pazarları arasında jeo-stratejik bir konuma sahiptir.
Rusya, Norveç ve Cezayir’den sonra doğalgazda Avrupa’nın 4. ana güzergahı olma hedefini amaçlayan Türkiye, Doğu ile Batı ve Kuzey ile Güney eksenlerinde, üretici ve tüketici ülkeler arasında güvenilir bir transit ülke rolünü üstlenme ve dinamik bir enerji terminali konumu edinme yönünde de girişimlerde bulunmaktadır.
Türkiye, geniş Hazar Havzası ve Ortadoğu’nun hidrokarbon kaynaklarının Türkiye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya güvenilir ve kesintisiz şekilde sevkiyatının gerçekleştirilebilmesini hedeflemektedir.