Genellikle Amerikalı şirketlerin sahibi olduğu sosyal medya siteleri, insanları yönlendirme, kışkırtma, bilgi kirliliği, yalan ve iftiraların yayılması, kin ve nefret tohumları ekilmesine imkan sağlıyor.
Sosyal Medya kuruluşları akıllı telefon teknolojisiyle daha geniş kitlelere ulaşabilmektedir.
Arap Baharı, Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Cezayir, Ürdün ve Yemen’de büyük çapta; Moritanya, Suudi Arabistan, Umman, Irak, Lübnan ve Fas’ta küçük çapta olmak üzere tüm Arap Dünyasında baş gösteren mitingler, protestolar, halk ayaklanmaları ve silahlı çatışmaların genel adıdır.
Protestoları planlamak için Facebook, organize etmek için Twitter ve dünyaya göstermek için Youtube kullanılıyor.
Protestocuların eylemleri organize etme, duyurma, yönlendirme ve canlı tutmasında başta Facebook ve Twitter olmak üzere sosyal medyanın oldukça önemli bir rolü olmuştur. Ayrıca Türkiye’de gezi parkında bekleyenlerin kalabalıklaşmasında vb. protestoların çeşitli şehirlere yayılmasında sosyal medyanın etkisi görülmüştür.
Sosyal medyanın tehlikeli bilgi paylaşımı ve manipülasyon için kullanılması, ülke içinden kişi ve gruplarca olabileceği gibi ülke dışından kişi, grup veya istihbarat birimlerince de söz konusu olabilir.
Bu denli etkili olan sosyal medyada dolaşan haberlerin doğru olup olmadığını anlık olarak tespit edebilme ve haberin ulaştığı kitlelere doğru bilgiyi gösterebilme olanağı bulunmamaktadır. Söz konusu haberlerin birçoğunun kanıtlanabilirliğinin güç olması dışında, kitleleri, harekete geçtikten sonra, durdurmak ya da onlarla sağlıklı iletişim geliştirmek de oldukça zor olmaktadır.
Sosyal medyanın, provokasyon, dezenformasyon ve tahrik imkanından, özel yaşamdan ticarete, kişisel amaçlardan grup veya farklı ülkelerin istihbarat amaçlarına kadar hemen her alanda karşı tarafa belli bir düşünce, tutum veya davranışı benimsetmek için yararlanılabilmektedir.
Sosyal medya, güçlü ülkelere diğerlerine karşı, özellikle istihbarat elamanları ve lobiler aracılığıyla eskisinden daha masrafsız ve daha az riskle müdahale olanağı sunmaktadır. Bu amaçla dünyanın herhangi bir yerinden internet üzerinden istenilen provokasyonu başlatmak, sürdürmek ve yönetmek kolaylaşmıştır.
Sosyal medyanın ortaya çıkaracağı muhtemel riskleri azaltabilmek için, yasal düzenleme eksikliklerinin giderilmesi, eğitim yoluyla çocukların, gençlerin ve genel olarak toplumun bilinçlendirilerek sosyal medya okur-yazarlığının geliştirilmesi, siber saldırılara ve bilgi kirliliğinin önüne geçilebilmesi için alt yapının güçlendirilmesi ve nitelikli personelin yetiştirilmesi büyük önem taşımaktadır.