Rap İsyan Müziği Ne Zaman Çıktı Tarihçesi

Rap İsyan Müziği Ne Zaman Çıktı Tarihçesi

Rap İsyan Müziği Ne Zaman Çıktı Tarihçesi

Rap müziğinin kökeni 1970’li yıllarda Amerika’nın kenar mahallelerinde yaşayan Afro-Amerikan insanlara dayanıyor. Rap, Hip hop kültürünün müziğidir. Almanya’daki Amerikan askerlerinin çocukları tarafından gurbetçi Türklerin çocuklarına tanıtılan rap müzik Türk gençleri tarafından kısa sürede benimsenmiştir. Almanya’daki Türkler, 90’lı yılların başından itibaren yöneldikleri rap müziğini Türkiye’ye taşımıştır.

Bu şarkılarda en çok olumsuzluk ya da müstehcenlik ve anlamsız sözlerdeki artış dikkat çekiyor. Şarkı sözleri o kadar kötü bir dille yazılıyor ki sürekli argo, küfür, hakaret, beddua, ölüm kalım şiddet ya da müstehcenlik içeriyor. Bazı şarkılar adeta isyanı insanlara aşılıyor. Hareketli şarkılarda bile saçma sapan kötü bir şarkı dili kullanılabiliyor.

Rap, makam ve nağmelerle söylenmez, sözler bir müzik fonu üzerine konuşulur.

Günümüz şarkıları incelendiğinde, Türkiye’nin eğitim ve kültür davasını kaybetme aşamasında olduğu görülüyor. Günlük hayatta kullanılan küfür, hakaret ve bedduaların yanında sadece şarkılarda kullanılan çok farklı söylemler de var.

Günümüzde rap, reklam kampanyalarından TV dizilerine kadar pek çok platformda kullanılıyor.

Çocukların eğitiminde şarkıların önemli bir yeri vardır ancak bu önem kendine küfür alanında da bir yer edinmiştir. Gençlerin gerek ruhsal gerek ahlaki değerlerini olumsuz yönde etkileyen bu şarkıları çocuklar henüz anlamlarını bilmeden, duydukları küfürleri etraflarına karşı kullanmaya başlamaktadırlar. Sırf melodisi ve ses uyumundan genellikle akılda kalıcı olan bu söylemler çocukların çok çabuk ezberleyebileceği sözlerdir.

Türkiye’deki müziksel karmaşa bireysel-toplumsal anlamda bilinçaltında bir tür yabancılaşmayı oluşturmaktadır. Böylesi zararlı bir gidiş, nesillerin birbirleri ile anlaşamaz hale gelmesine neden olacaktır.

Argo, kaba ve müstehcen sözlerin çok kullanıldığı, özellikle gençlere hitap eden bu ifadeler ahlak dışı olmakla birlikte, toplumun dil bilincinin kaybolmasını da giderek artırmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir