Panik Atak Hakkında bilgi
Sinsi bir şekilde yaklaşan bu hastalığın en kötü yanı insanlara ölecekmiş hissini yaşatması. Panik atak birkaç dakika içinde hızla ortaya çıkarak kişiye şiddetli bir korku ve genellikle ölüm korkusu yaşatıyor. Bir kez atak meydana geldiğinde gerçek bir tehlike gibi algılanır ve beden tehlikeye karşı süratle tepki verir. Aslında panik atak bir kuluçka döneminden sonra ortaya çıkar. Geçmişte yaşanan stresten o günlerde etkilenme olmasa da üst üste yaşanan olaylar bir gün patlama noktasına gelir ve birdenbire ve de ortada hiçbir neden olmadan endişe duygusu bedeni sarar. İlk atak genellikle hiç bir neden yokken ve birden bire başlar. Çoğunlukla çarpıntı, terleme, göğüste sıkışma, nefes darlığı ya da baş dönmesi, dengesizlik, fenalaşma ya da baygınlık gibi belirtilerle ortaya çıkar. Kişi kalp krizi veya felç geçirmekte olduğunu zannederek yoğun bir ölüm korkusu yaşar. Bazen de başında bir tuhaflık, sersemlik hissi, kendini veya çevresini garip hissetme gibi duyguların ortaya çıkmasıyla kontrolünü kaybetmeye ve çıldırmaya başladığını düşünerek kendisine bir zarar gelmesinden korkmaya başlar. Tekrarlayan ataklar, iyileşme ve hastalık dönemleri ile seyreder.
Panik atak belirtileri:
* Ani bir tehlike duygusu
* Kaçma gereksinimi
* Çarpıntı, kalp atımlarını hissetme ya da kalp ritminde artış
* Terleme
* Titreme ya da sarsılma
* Göğüs ağrısı ya da sıkıntı hissi
* Bulantı ya da karın ağrısı
* Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olmak
* Kontrolünü yitireceği ya da çıldıracağı korkusu
* Uyuşma ya da vücutta karıncalanma hissi
* Üşüme, ürperme ya da ateş basması
Panik ataklar genellikle 10 – 30 dakika sürer, 1 saate uzaması çok nadirdir. Ataklar gece uykuda da gelebilir. Kişi atak nedeniyle uykudan büyük bir korkuyla uyanır. Sık sık gece atakları yaşayan kişiler yeniden uykuya dalamazlar hatta uyumamaya çalışırlar.
Panik atağın özellikleri:
* Panik ataklar kadınlarda 3 – 4 kat daha fazla görülür.
* Panik bozukluğu tanısı olan kişilerin yarısından fazlasının agorafobisi de vardır.
* Panik bozukluğu olan kişilerin birinci derece akrabalarında panik bozukluk geliştirme olasılıkları 4 – 7 kat daha fazladır.
* Panik bozukluğu ortalama başlangıç yaşı 25’tir. Ancak hem panik atak hem de agorafobi herhangi bir yaşta başlayabilir.
* Yapılan araştırmalara göre evli insanların, boşanmış ya da dul insanlara göre bu rahatsızlığı daha az yaşadığı saptanmıştır.
Panik atakla nasıl başa çıkılır?
* Stresten kurtulun: Yaşadığımız dünyada stresten kaçmak mümkün olmasa da stresi en az seviyede tutmak sizin elinizde. Her şeyi kafanızda büyütmemeye çalışın. Olmuş olayları düşünüp üzülmek yerine bunların geçmişte kaldığını düşünün. Eğer stresten tek başınıza kurtulamıyorsanız bir psikiyatristten yardım alın.
* Nefesinizi kontrol edin: Panik atak başladığı zaman öleceğinizi düşünmekten vazgeçin. Krizin geçeceğine kendinizi inandırın. Ataklar başlayınca, burundan ağır ağır nefes alıp, nefesi ağır ağır ağızdan geri verin. Bu arada sakın duygularınızla savaşmaya kalkışmayın, bunların aklınızdan çıkması için zaman tanıyın.
* Panik ataklar kişilerin kararlığı ve uzman yardımıyla sona erdirilebilir. Yapılması gereken vakit geçirmeden bir psikiyatrist ile konuşmaktır.
* Negatif Enerjilerden Arının. Parapsikolojide Büyü, Negatif enerjiler yoluyla insanda Panik Atağı olduğu iddia edilir. İnsan vücudunu etkileyen negatif enerjilerden arınmak için Yoga, Reiki gibi meditasyonlar yapılması tavsiye edilir. Diğer geçici alternatifler olarak bir doğa yürüyüşüne çıkıp ağaçların gövdesine dokunarak ya da çıplak ayakla toprağa basarak vücuttaki negatif enerjiyi toprağa aktarmaktır. Ayrıca insan vücudunun yaklaşık yüzde yetmişini oluşturan suyun mucizevi bir arındırma gücü vardır. Denize gitmek deniz kenarlarında bulunmakta diğer geçici çözümler olarak belirtilir. Özellikle tuzlu su insanı negatif enerjilerden temizler, rahatlatır, yükleri hafifletir.