Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü 10 Kasım’da gerçekleşecek. 10 Kasım Atatürk’ü Anma Gününde, Anıtkabir ziyaretleri düzenlenmekte, başkent Ankara’da resmi tören yapılmaktadır. Türkiye’nin genelinde de yas tutulmaktadır. Her yıl 10 Kasım günü Atatürk’e saygı için yurdun her kesiminde saat: 09.05’te saygı duruşunda bulunulur. Ayrıca, tüm bayraklar 10 Kasım günü yarıya indirilir.
10-16 Kasım tarihleri arasına denk gelen Atatürk Haftası, 10 Kasım 1938 Perşembe günü saat: 09.05’de İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda vefat eden Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına düzenlenen; onunla ilgili bilgilerin paylaşıldığı, fikirlerinin anlatıldığı, kendi sesinden konuşmaların dinletildiği, Atatürk’le ilgili filmlerin gösterildiği haftadır.
Mustafa Kemal Atatürk, 1936 yılında vefat eden İstiklal Marşının yazarı Mehmet Akif Ersoy’un yakalandığı Siroz hastalığından vefat etti.
Anlatılanlara göre vefat etmeden önce Atatürk komadayken “Aman dil, dil efendim, dil yahu” olarak sayıklıyordu, doktoru dilinde bir sorun var zannetti, karbonatlı su hazırlayıp pamukla dilini silmek istedi ancak Atatürk başını sallayarak yine “dil efendim” dedi. 8 Kasım 1938 saat 19.00’da son olarak kafasını sağa çevirip, biriyle konuşur gibi Aleykümesselam dedi ve son sözü bu oldu. Vefat edene kadar 38,5 saat konuşmadı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün babasının babası Konya/Karamanlı dedesinin adı Kızıl Hafız Ahmet Efendidir. Annesinin babası ise Konya-Karaman Yörük Türkmenlerinden olan dedesinin adı Sofizade Feyzullah ağadır.
Rumeli fethedildikten sonra Türkleştirildiği için Mustafa Kemal’in hem baba, hem de anne tarafının soyu Anadoludan Rumeliye göç etti.
Konya/Karaman’dan gelen Atatürk’ün dedeleri, Makedonya Cumhuriyeti’nde Arnavutluk sınırına yakın yerdeki Debre şehrine bağlı bir nahiye olan Kocacık’a yerleşmişlerdir.
Hafızlık yapan dedesinin kızıl lakabı Kızıl-Oğuz, Kocacık Yörükleri, Türkmenlerinden gelmekte.
Daha sonra Atatürk’ün annesi Zübeyde hanımın babası Sofizade Feyzullah Ağa, Yunanistan’ın Selanik yakınlarındaki Lankaza’ya göç eder ve bir çiftlik sahibi olur.
Balkanlar’da fethedilen yerlerin Türkleştirilmesi için göç ettirilen ailelerin Konya bölgesinden gelenlere Konyarlar adıyla resmi kayıtlara geçirilmiştir.