Macaristan’da Atatürk’e Büyük Hayranlık Besleniyor Sokağa Atatürk İsmi Verilmiş

Macaristan'da Atatürk'e Büyük Hayranlık Besleniyor Sokağa Atatürk İsmi Verilmiş
Macaristan’da Atatürk’e Büyük Hayranlık Besleniyor Sokağa Atatürk İsmi Verilmiş
Macaristan’da halk Atatürk’e büyük hayranlık besliyor. Macaristan’ın Başkenti Budapeşte’de bir sokağa Atatürk (Atatürk Utca) ismi verilmiş durumda. Atatürk’ün ölüm haberinden sonra Macaristan’ın Kassa şehrinin en işlek meydanına Hüzün Meydanı adı verildi ve bu meydanda bir tabelada Atatürk’ün hayatı yazılı. Budapeşte’deki Güneşdağı Parkı içerisinde Atatürk’ün büstü yer almaktadır.

Atatürk’ün başlattığı bağımsızlık mücadelesi, Macar ulusunun geleceği için de bir ümit kıvılcımı oluşturduğu için Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarındaki yapılanmanın her adımı Macaristan’da coşkuyla karşılanmıştır.

Atatürk, Macar Kralı Naibi Amiral Horthy’e 30 Mayıs 1924 tarihinde bir mektup göndererek şunları ifade etti:
Manevi ve fikri meziyetlerini ziyadesiyle takdir ettiğim Macar milletinin samimi bir hayranıyım. Memleketlerimiz arasında mevcut olan asırlık dostluk münasebetlerini bir kat daha takviye etmek için hiçbir şeyden kaçınmayacağım.

Trianon Antlaşmasını imzalayarak zor günler geçiren Macar ulusuna hitaben bir mektup kaleme alan Atatürk mektubunda Macarlara karşı beslediği sevgi ve muhabbeti dile getirerek Trianon Antlaşmasından sonra düşülen durumdan kurtulacaklarına samimiyetle inandığını ve ümitsizliğe düşmemeleri gerektiğini belirtmiştir. Bu mektup Macar Parlamentosunda da okunmuştur.

1934 yılında Macar Krallığı Elçisi Jungerth Arnothy, Atatürk’e güven mektubunu sunmak için köşke çıkmış ve görüşmüştür. Görüşmeyi şu şekilde ifade etmiştir; Gazi beni, diğer elçilere yapılan muamelenin aksine, Hükümet Başkanının huzurunda beni kabul etti. Birkaç sözle ona güven mektubumu sunduktan sonra, bana yer gösterdi ve tam 1 saat benimle konuştu. Gazi daha önce hiçbir büyükelçiyi bu kadar süre yanında tutmamıştı. Örneğin, benzer vesileyle gelen Alman Büyükelçisini sadece 12 dakika alıkoymuştu. Uzun süre kabul edilmem hem köşktekilerce hem de elçilik camiasında hayret uyandırdı.

Atatürk, Elçi Arnothy’nin güven mektubuna cevaben şunları yazdı;
Bu iki halk tarih boyunca bir kere yan yana gelip akrabalıklarının farkına varsaydı, Doğu Avrupa tarihi çok farklı olurdu. Yüzyıllarca dini nedenlerden başlayan ve her iki tarafa da zarar veren savaşların yerini dostluk almalıydı.

Atatürk hayatını kaybettiğinde Macaristan’da büyük yankı uyandırmış ve ülkede büyük bir üzüntü duyulmuştur.

Macaristan Kral naibi Amiral Miklos Horthy, bütün Macar halkı ile birlikte Türkiye’nin ulusal yasını paylaşmıştır. O günlerde bütün Budapeşte ve Macaristan’ın meşgul olduğu sadece bir olay vardı; Çekoslovakya’dan tekrar Macaristan’a iade edilen topraklar. Macaristan böyle büyük bir mutluluk içerisinde iken, Atatürk’ün ölüm haberi gelince bu haber bütün Budapeşte’de büyük bir üzüntüye neden oldu.

Atatürk’ün cenaze töreninin yapıldığı 21 Kasım 1938 Pazartesi gününü Macaristan milli matem günü olarak kabul edip, resmi binalarda bayraklar yarıya indirildi. Evlere matem bayrağı çekilmiş, sokak lambalarına bile siyah krepler asılmıştır. Macaristan Türkiye’deki cenaze törenine üst düzey askeri yetkililerinden oluşan bir heyet göndermiştir.

Macar Meclisleri o günkü celselerinin başlangıcını Atatürk’ün hatırasını anmaya ayırmışlardır.

Macar Mebusan Meclisinde Başkan Dr. Gyula Kornis özetle şunları ifade etmiştir:
Atatürk, milletinin politik, sosyal askeri, idari ve kültürel yaşam tarzını kökten değiştirdi. O tüm düşmanlara karşı, askeri dehası ve örgütçü gücü ile kısa zamanda zafer kazanarak yurdunu parçalanmaktan kurtardı. Azimle ve cesurca galip devletlerin haksız barış emirlerine karşı gelerek, yurdunu aşağılayan Sevr Antlaşması porselenini parçalayarak milletin yeniden birliğini sağladı. Olağanüstü inanç, atalarından gelen gücü ile uyumakta olan milletinin hudutsuz ilerleyebileceğine olan performansı olduğunu hissetti. Politikasını Türk köylü tabakasının toprağından gelen güçle 12 yıl içerisinde hemen hemen her yönü ile çökme durumundaki memleketi yeniden yaşama kavuşturdu. Bir halk lideri olarak da milletin içindeki değerleri bilinçli bir hukuk düzeyine yükseltti ve ona canlılık verdi…

1935 yılında Atatürk’ün girişimleriyle Türk-Macar kültürel ilişkilerinin geliştirilmesi için Hungaroloji Enstitüsü kuruldu. Hungaroloji Ana Bilim Dalı’ndan mezun olan kişilere Hungarolog unvanı verilir.

Bu Enstitüsü 1992 ve 2001 yıllarında Macaristan Cumhuriyeti tarafından iki kez Onur Beratı ile ödüllendirilmiştir.

Macaristan’da Türkolog sayısı oldukça fazladır.

Trafik sorunu olmayan AB üyesi Macaristan, Schengen’e dahildir. Vizesi diğer ülkelere göre daha kolaydır. Coğrafi konumu lojistik konusunda ithalat ve ihracat işletmeleri için çok uygun. Macaristan’dan Avrupa’nın her yerine 24 saatten kısa sürede dağıtım yapılabiliyor.

Macaristan’da yüksek potansiyeli olan iş sektörleri; lojistik, su arıtma, enerji, inşaat, gıda, tarım ve hayvancılık, hizmet, sağlık turizmi, otomotiv ve savunma sanayi.

Avrupa’da Macaristan’ın stratejik konumu, sürdürülebilir makro ekonomisi ve yatırım dostu, istikrarlı siyasi ortamı sayesinde Türk şirketlerinin ilgisini çekiyor. Aynı şekilde Türkiye de otomotivden tekstile, gıdadan endüstriyel ürünlere kadar Macaristan’ın tedarikçisi olmaya aday bir ülke.

Atatürk, sadece bilimsel ve kültürel anlamda değil birçok çeşitli alanda Macarlardan fikren ve fiziken yardım alınmasını istemiştir ve bu ulus için kardeş kelimesini kullanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir