Karalahana hem antioksidan hem de bir detoks besindir.
Karalahananın içerisinde guatra neden olabilecek guatrojen denilen maddeler bulunmaktadır ancak 35 kilo yaklaşık 3 ay boyunca sürekli olarak tüketilirse bu gerçekleşir.
Deneysel çalışmalar karalahana ve diğer trupgillerde bulunan bir bileşenin radyasyona maruz kalma durumunda, hayatta kalma süresini uzattığını göstermiştir. DIM molekülünün aynı zamanda kansere karşı koruyucu etkisi olduğunu düşünülmektedir ancak daha fazla araştırma yapılmadan şimdilik bu etkiyi bir fayda olarak değerlendirmiyoruz. (Bilgisayar kullanıyor, Televizyon izliyor ve röntgen çektiriyorsanız radyasyona maruz kalıyorsunuz demektir.)
Anti-inflamatuar vücudumuzda iltihapla savaşan bileşenlerdir. Karalahana, kuzenleri olan brokoli, brüksel lahanası, lahana, karnabahar, hardal, turp ve şalgam gibi glukosinolat denilen anti-inflamatuar bir bileşen içerir.
Karalahana, enfeksiyon toplayıcı bir etki oluşturarak eklem ağrısı, ateş, çeşitli deri bozuklukları gibi birçok enfeksiyonun etkilerini azaltmada başarılıdır.
Atioksidanlar, vücudumuzda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar esnasında yağların oksitlenerek vücudumuza zararlı hale gelmesini önleyici bileşenlerdir. Bilinen en etkili 3 antioksidanından 2’sini bir arada içeren karalahana, C vitamini ve Beta-karotence zengin, kuersetin ve kaempferol içeren mükemmel bir antioksidan besindir. Bu bileşenler sayesinde kalp sağlığını koruyucu, kan basıncını düşürücü, kanser ve virüslerden koruyucu ve depresyonu azaltıcı etkileri vardır.
Karalahana, vitamin, mineral ve diğer birçok yararlı besin ögesi ile doludur. Yemeklerde veya salatalarda tüketerek yüksek düzeyde posa alımını sağlayıp ve bağırsak çalışmasını düzenler. Hacmine oranla çok düşük kalorili ve tokluk sağlayıcıdır. Bağırsak hareketlerini düzenler ve kilo vermeye yardımcıdır.