Irkçılıkla Mücadele Günü Ne Zaman
Dünya’da son dönemde Müslüman ırkçılığı yapılmaya başlandı. Dünya genelinde Irkçılıkla Mücadele Günü 21 Mart günüdür.
Avrupa Birliğinde 20 milyon Müslüman nüfusun 2030 yılında toplam Avrupa nüfusunun yüzde 8’ini oluşturacağı tahmin ediliyor. Artan Müslüman nüfusunun daha fazla olduğu algısının oluşturulması ırkçı gruplaşmaları daha da körüklemektedir.
Avrupa ülkelerinde yapılan ankete göre insanlar kendi ülkelerindeki müslüman sayısını olduğundan çok daha fazla zannettiği ortaya çıktı.
Örneğin, Fransızlar ülkelerinde gerçekte sadece yüzde 7,5 olan Müslüman oranını yüzde 31 olarak tahmin etmiştir. Almanlarsa gerçekte yüzde 5,8 olan Müslüman nüfusunun yüzde 19 olduğuna inanmakta ve Amerikalılar ise Amerika’da sadece yüzde 1 olan Müslüman nüfusunu yüzde 15 olarak tahmin etmiştir.
Küreselleşme ile nihai sömürü hedefine ulaşmak için, çift yönlü ırkçılık dizayn edilmektedir. Büyümesi ve gereken girdi maliyetlerini düşürmek için hammaddelerin olduğu ülkeleri istikrarsızlaştırarak kaynaklarını talan etmekte, karmaşadan kaçan insanlardan da kalifiye olanları ucuz işgücü olarak kullanmaktadır. Bu sömürü düzenini kamuoyunda içselleştirmek içinise, aşırı sağ oluşumları görünür veya görünmez şekilde desteklemektedir. Desteklediği bu oluşum, parti, grupların ayrıştırıcı nefret yüklü tutumları eş şiddette ötekileştirilenlerde de karşılığını bulmaktadır. Bu gerilimli ilişki sarmalından ayrışan taraflar değil, ayrışmayı sağlayan küresel otoriteler karlı çıkmaktadır. Gelişmiş ülke vatandaşları ülkelerinin Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya kökenli koyu tenli yabancılar tarafından istila edildiğine inanmakta veya inandırılmaktadır.
Bu nedenle her anlamda tehdit unsuru gördükleri bu insanları kendi ülkelerine zorla göndermek istemektedirler. Küresel sistemin bir parçası olan vatandaşı oldukları ülke; sömürü düzenini ihdas etmek için istenmeyenlerin ülkelerini terör, savaş gibi türlü çöküntüye uğrattığı için mülteciler gitmeye gönüllü olmayacaklardır. Bu nedenle dönmeye zorlayacak Müslüman karşıtı mekanizma oluşturmaları gerekmektedir.
Günümüzün ırkçı politikaların ardında, Birleşik Devletler İmparatorluğu-NATO-Israil-Suudi dünyasının ortaklığında çıkarılacak büyük bir savaşla küresel sömürü hedefi olan küreselleşme, özelleşme, sözleşmeli hizmet, savaş, istikrarsızlaştırma, kemer sıkma ve fakirleşmenin sistematik modeli ile Üçüncü Dünya milletlerinde olduğu gibi Amerika ve Avrupa’yı çökerterek yaşam standardını sermayenin isteyeceği noktaya getirebilecek bir maksadın olduğu öne sürülebilir.
Kaynak: Ardahan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Sayı 4