Tüm dünyada, başta Amerika’da olmak üzere çelik ithalatına karşı son derece sert tedbirler alınırken Türkiye’de durum tam tersi.
Türkiye’nin deprem bölgesinde bulunması nedeniyle, belirli standartlarda inşaat demiri kullanma yükümlülüğü olmasına rağmen, tüketicilerin güvenliğini de göz ardı eden yurt dışından satın alınan kalitesiz malzemeler inşaatlarda kullanılıyor.
Yurtiçi çelik tüketiminde yüzde 50 civarında paya sahip olan ithal çelik ürünlerinin, daha çok ithal edilmesine imkân sağlayacak adımlar atıldı. Türkiye’nin çelik ürünleri ithalatı yüzde 61,8 gibi olağanüstü bir oranda yükseldi.
2017 yılında, bazı çelik ürünlerinin ithalatında uygulanan gümrük vergilerinde hiçbir artışa gidilmedi. Türkiye’nin en büyük ithal kalemi olan yassı sıcak ürünlerde, damping müracaatları sonuçlandırılmadı.
Son dönemde alınan kararlar, Türkiye’nin üretebileceği ürünlerin ithalatını kolaylaştırıcı, üretemediği ürünlere yönelik yatırımları da zorlaştırıcı bir etki yaptı. Şubat ayında, yurtiçinde üretimi bulunan tellerin ithalatında 6 bin tonluk tarife kontenjanı açılarak, gümrük vergilerinden muaf ithalat imkânı sağlandı.
Temmuz ayının başında, yüzde 25 oranında ek Gümrük Vergisi uygulanan alaşımsız tellerde, sözkonusu ürünlerin toplam ithalatının yüzde 60 oranındaki kısmına tekabül eden bölümün vergilerinin yüzde 5’e indirilmesi ve alaşımlı çubuklarda da bazı GTİP’ler için vergi muafiyeti getirilmesi, yurtiçi üretimi göz ardı eden ve ithalatı cazip hale getiren bir uygulama olarak görülüyor.