Birey olmak ve topluluk içinde barış ve kardeşçe yaşamak ancak farklı kültürlere rağmen birlikte olabilmeyi ve bir arada durabilmeyi içselleştirme halinde olur. Farklı kültürlere sahip olmak ayrışmayı gerektirmemelidir. Aksine bunun bir zenginlik olduğunu fark ederek, toplumda oluşturacağı güzelliklerin görülebilmesine ve toplum için sinerji oluşturmasına olanak sağlanmalı.
Mutlu insan hem fiziksel ihtiyaçları hem de psikososyal ihtiyaçları zamanında ve yeterli karşılanmış insandır. Mutlu insanların diğer insanlarla uyumu iyidir. Farklı fikirlere karşı saygılıdır, hoşgörülüdür, empati yeteneği gelişmiştir.
Merhametli ve hoşgörü sahibi insanlarla, merhametsiz ve hoşgörü sahibi olmayan insanlar saygı duyma, farklı kültürden kaynaklanan davranış biçimlerini kabullenme konusunda birbirlerinden farklı davranışlar sergileyebileceklerdir.
Merhamet sahibi bir insan kendisinin ayrı bir birey olduğunu bilmekle birlikte kendi dışındakilerin duygu, düşünce ve sıkıntılarını içten gelen bir arzuyla hissetmeye çalışır.
Aksi halde, birbirini anlamayı ve diyaloğu olanaksızlaştıracağı gibi, sevgiden, saygıdan ve hoşgörüden de uzaklaştıracaktır. Sevgi, saygı, hoşgörü insanın su ve havaya duyduğu ihtiyaç gibidir.