Amerikan merkezli ve herkesin kişisel verilerini izinsiz olarak satan, en popüler sosyal medya platformu Facebook’ta kullanıcıların paylaştığı düşünce, duygu ve aktiviteleri karakter özelliklerinin bir göstergesi olarak ele alan bir çalışma yapıldı.
Araştırmaya göre, girişken, konuşkan ve neşeli özellikleriyle öne çıkan dışa dönük insanlar Facebook’u bir iletişim ve sosyalleşme aracı olarak kullanıyor. Burayı çok daha sık kullanıyor ve daha çok arkadaşları var.
Kaygı ve tehdit hassasiyetleri ön planda olan nevrotik bireyler ise Facebook’u, offline hayatlarında yitirdikleri toplumsal destek ve ilgiyi bulma güdüsüyle kullanıyor.
Facebook’u sosyal amaçlarla kullanma ve kişisel dramlarını açığa vurma gibi duygusal paylaşımlarla nevrotizm arasında doğrusal bir ilişki var.
Üretici, entelektüel ve meraklı özellikleriyle ön plana çıkan deneyime açık kullanıcılar da daha çok bilgi alışverişi amacıyla Facebook kullanıyor.
Özgüveni düşük bireyler kendilerini Facebook’ta ifade etmeyi yüz yüze ilişkilere tercih etmeye daha yatkın ama olumlu duygulardan çok olumsuz duyguları dışa vurduklarından daha az Beğeni alma eğilimindeler. Paylaştıkları konular daha çok kendi aşk ilişkileri, çünkü özsaygılarını yükseltmek ve başkaları nezdinde ilişkilerinin berbat olduğu algısını değiştirme ihtiyacı içindeler.
Araştırmaya göre, övünmeyi seven, kibirli ve teşhirci özellikleriyle bilinen narsisistler ise başarılarıyla böbürlenerek ilgi ve hayranlık uyandırma peşinde. Fiziksel görünüme özel bir önem atfettiklerinden Facebook’ta seçtikleri konuların başında diyet ve egzersiz rutinleri geliyor.
Araştırma, ulaşılan bulguların sadece eğilimleri saptayan birer hipotez ve katılımcıların beyanları üzerine kurulu. Narsisistlerin örneğin, paylaşımlarına aldıkları beğeni sayısı ve yorumları tam olarak doğru söylemeyebilecekleri kabul ediliyor. Ulaşılan sonuçlardan biri de, Facebook’ta paylaşılan konu seçimlerinin büyük ölçüde alınan karşılıkların sosyal olarak ödüllendirici ya da dışlayıcı olmasıyla belirlendiği.