Anavatanı Asya olan nar, en eski zirai ürünlerdendir.
Türkiye’de sırasıyla Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu en fazla nar üreten bölgelerdir. Şehir bazında ise Antalya, Muğla, Mersin ve Adana en çok nar üretimi yapılan yerlerdir.
Türkiye dünyanın en çok nar ihraç eden ülkeleri arasına girmiştir. Nar taze bir meyve olarak tüketilmesinin yanında, nar suyu ve nar ekşisi olarak da yaygın bir şekilde kullanılır.
Nar kutsal kitaplarda adı geçen, ibadethanelerde gravür, tasvir ve tablolarda yer edinen ve çeşitli yerleşim birimlerine adını veren özel bir meyvedir.
Nar özellikle potasyum ve karbonhidrat açısından oldukça zengin bir meyvedir.
Diş eti apse ve iltihaplarına Nar suyunun iyi geldiği belirtilmektedir. Bir de diş eti iltihabı olanlar ya da kanda iltihabı olanlar nar suyu içmeli.
Tansiyonu düşürür, yüksek tansiyon hastalarına taze sıkılmış nar suyu önerilir.
Adeta bir ilaç, hatta antibiyotik olan nar, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirerek pek çok hastalıktan korumaktadır. İçerdiği bazı maddelerle kolesterol ve şekeri de dengeleyen nar, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini engellemektedir.
Hindistan, İran ve Çin en fazla nar üreten ülkelerdir.
Türkiye’nin Ortadoğu’da İran’dan sonra, Türk Dünyası ve komşu ülkeler içinde en önemli üretici ve ihracatçı konumundadır. Akdeniz Havzasında Tunus, Fas, İsrail yıllık 30 bin tonun üzerinde üretim yapan ülkelerdir. Yunanistan, İtalya, Kıbrıs, Malta, Portekiz, Arnavutluk, Libya, Cezayir, Ürdün, Makedonya, Hırvatistan ise az miktarda nar üreten diğer Akdeniz çevresi ülkeleridir. Kafkasya’da Ermenistan, Gürcistan, Orta Asya’da Tacikistan, Kırgızistan, güney yarımkürede Arjantin, Avustralya, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Peru nar üreten başlıca ülkeler olarak sayılabilir.
Türklerin ata yurdu olan Doğu Türkistan’daki Kaşgar şehrinin sembolü olan nar, bir İspanya şehri olan Granada’ya da adını vermiştir.