Chardin, Cezanne ve Morandi gibi büyük natürmort ressamları benzer nesneleri çoğu kez tekrar tekrar kullanmıştır. Charlin’nin üç natürmort kopyasını inceleyelim. Üç düzenlemede de benzer nesnelerin denge ve kompozisyon varyasyonlarıyla nasıl kullanıldığını görebilirsiniz. Bir nesnenin boyuyla diğer nesnelerin boyu arasındaki kontrast, nesnelerin boylarındaki çeşitlilik, karşı denge ve kontrast yaratacak şekilde gruplandırılmış şekiller göze son derece ilginç görünüyor – bu öğeler Chardin’in usta çizgilerini gösteriyor.
Birinci kompozisyonun (üstteki resim) etkisi farklı boylardaki nesneleri ve bu nesneler arasındaki boşlukları tasvir etmesinden kaynaklanıyor. Nesneler neredeyse düz bir çizgi halinde sıralanmış olsa da izleyenin ilgisini uyandırmaya yetecek kadar derinlik varyasyonu mevcuttur.
Havan ve tokmak devasa boyuttaki, ağzı açık tencerenin varlığına karşı tek başına duruyor gibi görünüyor.
Burada tutamaçlar nesnelere meydan okuyan boşluğun sınırlarını tanımlayan ek dinamik şekiller olarak var oluyor. Bu öğeler arasındaki mesafe, onlara adeta sığınır gibi sokulmuş yumurtalar ve masanın kenarındaki biber öğutücüsü oldukça ilgi çeken bir gerilim oluşturuyor.
Bu sürahiler, bardaklar, taslar ve tavalar aldatıcı şekilde basit görünse de Chardin’in yumuşak ve zor çizilen kenarları, parlak yansımaları ve koyu yumuşak gölgeleri tasvir etmedeki benzersiz yeteneği sayesinde oldukça sıradan nesneler renk tonlarından oluşan güzel bir şiire dönüşüyor. Aslında “sıradan” hiç bir nesne yoktur. Bir sanatçının ince algılayışı iş başındayken her şey sıra dışı hale gelir.